Pavel Petroviç yerinden fırlayarak:
--Hayır, hayır, baylar, dedi, Rus halkını gerçekten tanıdığınıza, onun ihtiyaçlarının, çabalarının temsilcisi olduğunuza inanmak istemiyorum. Hayır, Rus halkı, sizin anlattığınız gibi değildir, o, geleneklerine bağlıdır, vatanseverdir, inançsız yaşayamaz...
Bazarov, Pavel Petroviç'in sözünü bölerek:
--Bu sözlere karşı çıkacak değilim. Dahası bu konuda haklı olduğunuzu kabullenmeye bile hazırım. Fakat, haklıysam...
Ama bu, hiçbir şeyi kanıtlamaz!..
Arkadi, görünüşe bakılırsa, rakibinin tehlikeli bir atağını önceden sezen, bundan dolayı da hiç telaşlanmayan usta bir satranç oyuncusunun ifadesiyle yanıtladı:
--Kesinlikle de hiçbir şey kanıtlamaz
Şaşırmış olan Pavel Petroviç:
--Nasıl hiçbir şey kanıtlamaz? diye mırıldandı, bu halde siz halka karşı çıkıyorsunuz?
Bazarov:
--Öyle olsa ne çıkar? dedi, gök gürlediğinde halk, İlyas Peygamber'in arabasıyla gökyüzünde gezindiğine inanır. Ne çıkar bundan!.. Ben de buna inanayım mı yani? Sonra halk Rus da, ben değil miyim? Hayır, tüm bu söylediklerinizden sonra siz Rus değilsiniz Ben, sizi Rus kabul edemem.
Bazarov kibirle yanıtladı:
--Dedem çiftçiydi. Köylülerinizden istediğinize sorun bunu, hangimizisizi mi, beni mi, kendisine daha yakın hissedecek? Siz onlarla konuşmasını bile beceremezsiniz!
--Siz bir yandan onlarla konuşurken, bir yandan da onları küçümsüyorsunuz!
Bu tür bir küçümsenmeyi hak ediyorlarsa ne gelir elden? Siz benim fikirlerimi reddediyorsunuz! Bu fikirlerin bir tesadüf olduğunu, kendisini bu kadar savunduğunuz halk tarafından kaynaklanmadığını nasıl söyleyebilirsiniz?
--Nasıl olur? Demek nihilistlerin çok gerekli olduğunu söylüyorsunuz..
--Onların gerekli olup olmadığını yargılamak bizim işimiz değil!.. Siz bile kendinizi yararlı bulmuyor musunuz?
Sayfa 39 - AlkımKitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.