Oğuz Atay'ın üst versiyonuna hoşgeldiniz : "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok." Oğuz Atay'ın bu sözleri kitabı anlamak için özetlemeye yetiyor. Bu kitabı bir daha asla ilk kez okumayacağım için üzülüyorum. Kafka gibi ölümünden sonra keşfedilen yazarımız, Yazılarını topladığı sandığın bulunmasıyla ün kazanan 675 sayfalık Huzursuzluğun Kitabı Serüveni bu şekilde keşfedilmiş bulundu. Kitap ile bir başka bir bilgi ise; kurmaca bir karakterin kendi hayatını anlattığı bir roman olarak görülebilir; ancak yazarla kahramanı sık sık birbirinin yerine geçtiğinden ne şüphe. Kurmaca olayına gelirsek Oğuz Atay'ın "Tehlikeli Oyunlar" adlı eseri ile bağdaşlık kurdum. Kitabımız Deneme ve Anlatı tarzında olan bir eser. Huzursuzluğun Kitabı hiç hayatı olmamış bir adamın biyografisi. Hatta olaysız otobiyografisi desek daha doğru olur. Çünkü kitabın içinde herhangi bir olay örgüsü, olay kurgusu bulmamız neredeyse imkansız. Muhasebeci olan yazarımız kendi hayatına bile çok nadiren değiniyor. Düşlerle geçen bir hayat. Ömrünün çoğunu düş kurmakla geçiriyor. Yazarımıza göre gerçek hayat, düşlerle olan bir dünyayı tercih etmesi. Durmaksızın düş kurarak yapılmadık herhangi bir şey bırakmıyor. Hatta gerçek hayatta sahip olamadığı ne kadar şey varsa; bunlara düş kurarak , sanki gerçekmiş gibi yaşıyor yazarımız. Düşlerinde kral da kendisi, hükümdar da. Buradan da anlıyoruz ki, gerçek hayattan ne kadar kopuk, düşlerin ne kadar da önemli olduğunu. Bırakalım da Fernando Pessoa düşlerinde huzurlu olsun. Varoluşsal Kavram üzerinde sorgulanmadık herhangi bir şey bırakmıyor yazarımız. Üzerinde anlam yora yora düşünülmesi gereken bir eser. Okurken ara vermemenizi, okuyacak zaman diliminizi iyi seçmenizi öneririm. O zaman kitap anlam buluyor. İlk başta anlayamıyorsunuz. Ama sonra kendine çeken bir tarafı var ve o zaman elinizden bırakamıyorsunuz. Her cümlesinden altını çizilmedik yer bırakmadım neredeyse. Anlam çok yoğun. Ömer Hayyam ve nice düşünürlere değinmesi de bir o kadar da ayrıcalıklı gelmişti. Hiçbir şey kitaplar kadar zevk veremez bana. İşte o kitaplardan birisi de Huzursuzluğun kitabı oldu. Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Kitabın sonunda gerçekten Huzursuzluğun Kitabı'na çığır açıyorsunuz. Yaşamak mı? Gelin onu bir de Fernando Pessoa ' ya soralım. "Yaşamanın ne olduğunu bilmeyiz, diyeceksiniz şimdi bana – ama yaşarız... Peki ama, gerçekten yaşıyor muyuz? Hayatın ne olduğunu bilmeden yaşamak, yaşamak bu mudur?" "Sıradan insan için, hissetmek yaşamaktır, yaşamayı bilmektir. Ben ise, yaşamak düşünmektir, derim; hissetmek ise düşünmeyi beslemekten başka işe yaramaz."

Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,5bin okunma

·

652 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Muhsin Öğüt