İnsan, evrende gövdesi kadar değil, gönlü kadar yer kaplar.
Bir haftadır kafamda evirip çevirip bir yazı düşünüyordum.
Başlığı da şuydu: "Çirkef denizinde yüzmenin mutsuzluğu."
İnsan soyunun en seviyesiz, haysiyetsiz kişileriyle mücadele etmenin ne kadar ağır, yıpratıcı, onur kırıcı olduğunu anlatacaktım.
Diyecektim ki, ölmek bir şey değil, ölmeye kurban olayım, öldürülmekse hiçbir şey değil… Ama şu insanları karşına alıp mücadele etmek, beter, diyecektim.
Diyecektim ki, bu mücadele benim kişisel mücadelem olsa, ne pahasına olursa olsun, ben bu seviyeyle, bu alçaklıkla mücadele etmez, meydanı boş bırakır, yenilgiyi kabul eder, arkamı döner giderdim. Ama bu mücadelenin ucunda koskoca bir milletin mutluluğu, var olup yok olması var, diyecektim ama olmadı....
“Halka kim zulmediyorsa, halkı kim ezmişse, onu kim sömürüyorsa ve halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım."
"Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.“ diyen usta yazar 
Yaşar Kemal ;
"sanat sanat içindir" yada "sanat halk içindir" tartışmasına kendi dilinde cevap vermiş de oluyor.... sanat halk içindir diyerek usta kalem Yaşar KEMAL'e katıldığımı belirtmek isterim.... halkı küçümseyen bakış açısına sahip hiç kimse ile mesleki unvanı, sosyal konumu ne olursa olsun gönül bağımızın olması mümkün değildir...
“Ben halk içinde yetiştim. Okuryazarlığı öğrenmeseydim, şimdi Anadolunun bir köyünde, kasabasında destan anlatıyor, türkü söylüyor olurdum. Yolumu ta çocuklukta çizmiştim. Bu etki doğaldır ki, bir kişinin yaşamından kolay kolay silinecek bir etki değil. Böylesi etkiler yazarlık yaşamında çok tehlikelidir. Bir insanı kötüye de götürür. Halkı, halk sanatlarını özümsemek, onu kaynak bellemek, temel kültür bellemek var, bir de ona öykünmek var. Bizde yerel kültür özümsenmedi, ona öykünüldü. Osmanlılar da Batıyı özümseyememiş, işin kolayına kaçıp ona öykünmüşler.”
●Kasım 2014’te Bilgi Üniversitesi’nin kendisine ‘fahri doktora’ unvanı vermek için düzenlediği törene sağlık sorunları nedeniyle katılmayan Yaşar Kemal’in gönderdiği mesaj, adeta okurlara bırakılmış bir vasiyetti:
☆Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun.
☆İnsanın insanı sömürmesine karşı çıksın.
☆Kimse kimseyi aşağılayamasın.
☆Kimse kimseyi asimile edemesin.
☆İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin."
☆Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
☆Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır.
☆Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.
Yaşar KEMAL toplumsal meselelerde duyarlı biri olduğu için her kesim tarafından sevilmesi normaldir...
Ona göre; "Gerçek vatanseverliği tarif etmek o kadar kolay değil. Herkes kendine göre anlıyor. Dünya değiştikçe vatanseverlik anlayışları da değişiyor. Vatanseverlik hem çok zor, hem de çok kolay bir kavramdır. Vatan önce sağlıklı bir topraktır. Sağlıklı toprakta en önemli öğe yüz örtüsüdür. Yani vatan; ormanları, çayır çimenleri, çiçekleri, böcekleri, kuşları, yabanıl hayvanları, suları, daha binlerce öğesiyle bir bütündür."
şair 
Ahmed Arif 'in dediği yerden bakar dünyaya Yaşar KEMAL
"Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten.
Olmazsa insan olmaz yüreğim."
Yine halk ozanı 
Ahmet Telli kendi mısralarını Yaşar KEMAL ve bizim için yazmıştır adeta... sen-ben yani hepimiz.... (güzel düşünenler)
"Hangi dağ efkarlıysa ordayız,
Perişan edilen her şey bizimdir.
Yağmur oluyoruz hangi ırmak
kurusa,"
Yaşar KEMAL'i anlatırken onun gibi toplum için sanat yapanlardan da bahsetmesek olmazdı...
Hazır seçim yaklaşıyorken Yaşar KEMAL'den söyle bir paragraf paylaşmazsam bu inceleme eksik kalırdı.
"Seçim tahminlerimizde niçin o kadar doğru sonuçlara varıyoruz biliyor musunuz?
Çoğunluğu bilmem ama, birkaç arkadaş şöyle yapıyoruz: Bir bölgeye vardığımızda önce bir Ağaların, Beylerin, Şeyhlerin listesini yapıyor, bunların hangi partiye kayıtlı olduklarını öğreniyor, nüfuz bölgelerini, tesirlerini ölçüyor, biçiyor, sonunda bu parti şu bölgede kazanacak, bu parti bu bölgede kaybedecek diyor, işin içinden dosdoğru çıkıyoruz.
Bunların tesirlerini bilmek o kadar zor değil. CHP olsun, DP olsun, partilerin de kazanma ölçüleri bu. Halkın duygu, düşüncelerine bakan bile yok. Onların duyguları Ağaların duyguları demektir."
yaşadığımız sürece ne kadar benziyor...!
"Niçin bu kadar korkuyorlar, niçin böylesine suçluların telaşı içindeler? Niçin, niçin bizi susturmak istiyorlar? Sınıf sözünden, sınıfların mücadelesi sözünden niçin böylesine ürküyorlar?
Hükümet ellerinde, arkalarında milyonlarca insanın oyu var. Meclis kürsüsüne çıkıp bar bar bağırıyorlar, “Bu halk size ne yaparsanız yapın oy vermez,” diye. Peki, öyleyse bu telaşın sebebi ne? Sözlerine davranışları hiç uymuyor...
Düşünüyorum, düşünüyorum da onlara Anayasayı çiğnetecek kadar akıllarını başlarından alan korkularının sebebini bulamıyorum. Bir türlü bulamıyorum. Gerçekten böylesine, delirecek kadar korkmaları için bir sebep var mı?
Bilen varsa söylesin, duyan varsa söylesin…"
Yaşar Kemal, iyi bir yazar olduğu kadar çok iyi bir okuyucudur aynı zamanda ona göre son yüzyılın en iyi kitaplarından biri 
Erich Maria Remarque ’ın
●" 
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok " kitabıdır.... ve devamında;
● 
Joseph Heller ’in " 
Madde 22 ",
● 
Mihail Şolohov ’un " 
Ve Durgun Akardı Don " kitaplarını da ekler...
"1941 ve 1942 yılları yazında batöz ırgatlığı yaptım." derken hayatının bir sürecinden bahseder ve bir anısı kendi kaleminden aynen şu şekildedir;
"Çimenlere yattım. Benden ne istiyorlar? Ne söyletmek istiyorlar? Ben ne yaptım ki şu insanlara? Bu kadar zulmedilir mi? Dolup taşıyorum.
Öfkeden deli oluyorum.
İçimde müthiş bir umut var. Bu insanlar böyle kör kalmayacaklar. Böyle aptal, böyle merhametsiz, böyle taş gibi sağır olmayacaklar."
yaşadığı bir olumsuzluk karşısında bunların söylerken Anadolu’da yaşayan insanlar konusunda da hala umudu olduğunu da dillendirmiş oluyor...
Kendi adıma söylemem gerekirse benimde büyük insanlık ailesine dair umutlarım var..... her ne kadar
"O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler.
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık." durumunu yaşıyor olsakta....
dahası can sağlığı koca çınar Yaşar KEMAL'den bahsediyoruz... Ne yazsam ne anlatsam yinede yetersiz kalacağı için burada bitirmeyi eksik kabul etmiyorum....
Okuyun-okutturun.... Anadolu'yu memleketimizin insanlarını tanımak için, vatanı-vatan toprağını sevmek için okuyun.. çocuklarınıza eşinize okutun....
keyifli okumalar....
·
544 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Cemo emeğine sağlık dostum, dert görmeyesin🙏
Yüreğine sağlık değerli dostum... kendine iyi bakasın.... dert dediğimiz şey kapından hiç geçmesin.... iyi akşamlar
Ellerinize sağlık hocam yasar kemal toplumsal duyarlılığı fazla olan ve bunu kitaplara dökerek kendini anlatan bir yazar
Tipik bir halk adamı ve içimizden biri diyebiliriz onun için.... kitap okuyan herkes mutlaka en az bir kitabını okumuştur bence... sonraki nesillerde okuyacaktir eminim....
Yaşar Kemal...❤️
Emeğine sağlık 🍀✨
Teşekkürler....çok severiz ince duyguların adamı Yaşar Kemal abimizi.... iyi akşamlar ola ! :)))🎼
4 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.