Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

4- MESİH YAŞAMDIR
Rab yol ve gerçek olduğunu söyledi. Ardından yaşam olduğunu söyledi. Mesih'in yol ve gerçek olmasının ne demek olduğundan kısaca söz ettik. Şimdi Mesih'in yaşamımız olmasıyla ilgili konuşmamız gerek. Yaşam olan yerde kendiliğinden işler de olacaktır. Ancak işler yaşamın yerini alamaz. İşlerin yaşam olmadığı konusunda son derece net olmamız gerekir. Yaşam için belli bir çaba göstermemiz gerekmez. Yaşam sadece Mesih'in kendisidir. Birçok kişi Hristiyan olmak için hayli enerji sarf eder. Günden güne bitkin düşene kadar bu hedefe doğru çabalarlar. Onlara göre öğretiler mutlaktır; kişi alçakgönüllü, uysal, sevgi gösteren, bağışlayıcı ve dayanıklı olmalıdır. Bu öğretiler gerçekten yorucudur. Hristiyan olmanın zor bir şey olduğunu düşünürler. Bu özellikle bir Hristiyan gibi yaşamaları çabaladıkları ölçüde zorlaşan genç Hristiyanlar için geçerlidir. Kardeşler, eğer Mesih yaşam değilse hiç şüphesiz her şeyi bizim yapmamız gerekir. Ancak eğer Mesih yaşamsa hiçbir şey yapmamız gerekmez. Tekrar edeyim: yaşam Mesih'in kendisidir ve işler yaşamın yerini alamaz. Tanrı çocukları arasındaki en büyük yanlış anlama kişisel çabanın yaşam olduğu ve kişi çaba göstermediği sürece yaşama sahip olamayacağı düşüncesidir. Ancak yaşam olduğu zaman çabalamaya gerek olmadığını anlamamız gerekir. Eğer yaşam varsa her şey kendiliğinden olacaktır. Gözlerinizin nasıl gördüğünü düşünün. Kulaklarınızın nasıl işittiğini düşünün. Gözleriniz kendiliğinden görür ve kulaklarınız kendiliğinden işitir, çünkü onlarda yaşam vardır. Yaşam işte böyle kendiliğinden gerçekleşen bir olgudur. Yaşamın nerede olduğu konusunda açık olmalıyız. Yaşam olan yerde kendiliğinden işlerinde olacağı konusunda net olmalıyız. Ancak işler yaşamın yerini alamaz. Aksine bazı işler yaşamın olmadığını, ya da yaşamın zayıf olduğunu kanıtlar. Eğer yaşam varsa mutlaka doğru bir davranışla sonuçlanır. Ancak doğru davranış yaşamın yerini alamaz. Bir kardeşin çok nazik olduğunu varsayın; fazla konuşmaz ve ne çok sert ne çok yumuşaktır. Bazı kardeşler "Bu kardeşin oldukça iyi bir yaşamı var" diyebilirler. Ancak bu kardeşler aslında yanlış kelimeleri kullanmış olurlar. Rab "Yaşam Ben'im" dedi. Bu kardeş çok nazik ve sessiz olsa da eğer davranışları Mesih'ten kaynaklanmıyorsa yaşamda değildir. Söyleyebileceğiniz tek şey iyi bir mizacı olduğudur. Söyleyebileceğiniz tek şey pek sorun yaratmadığı ya da diğerlerine karşı nazik davrandığı ve kimseyle tartışmayıp bozuşmadığıdır. Ancak bu adamın iyi bir yaşamı olduğunu söyleyemezsiniz. Sahip olduğu şeyin Mesih'ten kaynaklandığını söyleyemezsiniz çünkü sahip olduğu şey doğaldır; yaşam değildir ve Mesih değildir. Bazı kişiler başka bir fikre tutunurlar. Yaşamın güç olduğunu ve Rab'bin yaşamları olmasının Rab'bin kendilerine iyi olanı yapmak, iyi davranmak ve iyi bir Hristiyan olmak için güç verdiği anlamına geldiğini sanırlar. Yaşamın bu olduğunu sanırlar. Ancak Tanrı bize gücün bir kavram olmadığını göstermiştir. Bizim gücümüz Mesih'tir; O bir kişidir. Gücümüz bir şeyi başarma dürtüsü değildir; gücümüz bir kişidir. Yaşamımız sadece bir güç değil, bir kişidir. Mesih'in kendisini bizden açıkça göstermesidir, arzu ettiğimiz iyiliği açığa çıkarması için Mesih'i kullanmak değildir. Bu iki şey birbirinden tamamen farklıdır ve aralarında net bir ayrım yapmamız gerekir. Bir kardeş bir toplantıya katıldı ve yaşlı bir Hristiyan kendisine sordu "Neden o yerdeki toplantıya katıldın?" O kardeş de "Çünkü orada yaşam var" diye yanıtladı. Yaşlı adam "Sizin toplandığınız yer de diğeri gibi yüksek sesli değil mi?" diye sordu. Kardeş "Hayır, hiç de yüksek sesli değil" diye yanıtladı. Yaşlı adam "Ne demek istiyorsun? Eğer yüksek sesli değilse nasıl yaşam dolu olabilir?" diye sordu. Kardeş şöyle yanıtladı: "Hiç heyecan verici olmadığı halde yaşam dolu. Yaşam heyecan demek değildir; duygusal olarak uyarılmakla ilgisi yoktur. Yaşam sıcak bir atmosfer ya da yüksek ses değildir." Yaşlı adam şöyle dedi: "Gençler heyecan verici şeylerden hoşlanıyor olabilirler ama benim tercihim düşündüren mesajlardır. Ne zaman düşündüren bir mesaj duysam yaşama dokunurum. Bana göre yaşam budur." Genç olan kardeş şöyle yanıtladı: "Söz ettiğin o düşündüren mesajlardan ben de işittim ama onlar bana yaşam vermedi." Kardeşler, bu konuşma yaşamın duygusal olarak uyarılmakla, güzel düşüncelerle, bilgece sözlerle, akıllıca sözlerle, mantıklı sözlerle ya da düşündüren sözlerle ilgisi olmadığını gösterir. Bunların hiçbiri yaşam olmayabilir.... Bazıları, "Bu garip. Eğer yaşam heyecan ve düşündüren mesajlar değilse, nedir öyleyse? Sizce yaşam nedir?" diye sorabilirler. Yaşamı daha iyi sözlerle ifade edemediğimizi kabul ediyoruz. Sadece duygu ve düşüncelerden daha derin bir anlamı olduğunu söyleyebiliriz. Bu şeye dokunduğumuz zaman canlanıyoruz. Bu şey yaşamdır. Kardeşler yaşam nedir? Yaşam düşüncelerden daha derin bir şeydir; düşünceler yaşamla karşılaştırılamaz. Yaşam nedir? Yaşam düşüncelerden daha derin bir şeydir; düşünceler yaşamla karşılaştırılamaz. Düşünceler ve duygular dışsal şeylerdir. Öyleyse yaşam nedir? Rab "Yaşam benim" dedi. İnsan heyecan verici bir atmosfere ya da ruhsal bir çevreye girdiğinde yaşamla karşılaşmaz. Böylesi bir atmosferin kaynağının ne olduğunu sormamız gerekir. Deneyimlerimizden canlı bir ortam yaratmasını iyi bilen kişilerin Rab'bi pek tanımadığını biliriz. Kolay heyecanlanan kişilerin çoğu Rab'bi pek tanımazlar. Mesih yaşamdır; başka hiçbir şey yaşam değildir. Yaşamı tanımayı öğrenmeliyiz. Yaşam heyecan duymakla ya da düşündüren fikirlerle ilgili değildir. Yaşam Rab'bin kendisinin bir ifadesidir. Rab'bi tanımak zorundayız. Hiçbir şey Rab'bi tanımakla kıyaslanamaz. Rab'bi tanıdığımız zaman yaşama dokunuruz. Rab'bin önünde Mesih'in yaşam olmasının ne demek olduğunu anlamalıyız. Kolay heyecanlanan ve kafası çalışan kişiler Rab'bi tanırlar diye bir şey yoktur. Ancak Rab'bi belli bir şekilde tanıyan, Rab'bin nasıl olduğunu bilen bir grup insanın Rab hakkındaki ruhsal anlayışları ve bilgileri onlara Mesih'in yaşam olduğunu söyleyecektir. Eğer böyle bir anlayışımız ve bilgimiz varsa değiştirileceğiz. Eğer Rab'bin yaşam olduğunu bilirsek ruhsal meselelerde doğal enerjinin yararsız olduğunu farkederiz. Rab'bin yaşam olduğunu bildiğimizde sadece O'na bakarız. Rab'be ilk iman ettiğimizde O'na bakmanın ne demek olduğunu bilmiyorduk. Ancak bazı dersler aldıktan sonra O'na gittikçe daha fazla bakmaya başladık, çünkü her şeyin bize değil, Mesih'e bağlı olduğunu anladık. İlk iman ettiğimizde Rab'bin değil, tek tek unsurların peşindeydik ve Rab'be güvenmiyorduk. Bazı dersler aldıktan sonra biraz anlamaya ve Rab'be güvenmemiz gerektiğini farketmeye başladık. Rab'be güvenmek O'na ayrı ayrı unsurlar için güvenmek demek değil, bizim yapamayacağımız şeyi bizde yapması için güvenmek demektir. İlk iman ettiğimizde bir şeyler yapmamız gerektiğini ve bunu yapmadığımızda her şeyin dağılacağını ve çökeceğini hissettik. Her zaman her şeyi kendimiz yapmaya çalıştık. Ancak Mesih'in yaşamımız olduğunu anladıktan sonra her şeyin bizim çabamıza değil, Mesih'e bağlı olduğunu farkederiz. Ondan sonra O'nda rahat bulmayı ve sadece O'na bakmayı öğreniriz. Kardeşler, Tanrı'nın bize tek tek, birbirinden bağımsız armağanlar vermediğini unutmamalıyız. O bize Oğlu'nu verdi. Her zaman başımızı kaldırıp Rab'be şöyle demeliyiz: "Sen benim yolumsun; Sen benim gerçeğimsin; Sen benim yaşamımsın. Rab yalnızca Seninle ilgilenmeliyim, Sana ait olan şeylerle değil." Kardeşler, Rab bize merhamet etsin ve ruhsal şeylerin Rab'den başka bir şey olmadığını, Mesih'ten başka bir şey olmadığını göstersin. Günden güne yolun Mesih'ten ayrı bir şey olduğu fikrinin yanlışlığını görmemiz gerekir. Gerçeğin Mesih'ten ayrı bir şey olması yanlıştır ve yaşamın Mesih'ten ayrı bir şey olması yanlıştır. Buna rağmen yolu, gerçeği ve yaşamı nasıl kolayca farklı unsurlar olarak kabul ederiz. Canlı bir atmosfere yaşam deriz. Saf mantığa yaşam deriz. Yoğun duygulara yaşam deriz. Dışsal davranışlara yaşam deriz. Aslında bunların hiçbiri yaşam değildir. Yaşam olanın Rab olduğunu anlamamız gerekir. Bu yaşamı bizde ortaya çıkaran Rab'dir. Rab bizi bölük pörçük, dışsal meselelerden kurtarsın, öyle ki Rab'bin kendisine dokunabilelim. Rab'bi her şeyde görelim ve yolumuzun Rab'bi tanımak, gerçeğimizin Rab'bi tanımak ve yaşamımızın Rab'bi tanımak olduğunu anlayalım. Rab gözlerimizi açsın, öyle ki dışsal şeylerden kurtularak Tanrı Oğlu'nu görelim. O'nda yaşayalım ve O bizde yaşasın. Amin!
Sayfa 13 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.