Emile Dermenghem diyor ki: “Peygamberin, eşleriyle tartış ması sonrasında Rasûlullah, sessiz bir şekilde hasırın üzerine uzan mış yatıyordu. Hasırın Örtüsü bile yoktu. Ve peygamberin dirseği bir meşin yastığa dayalıydı. Vücudunda hasır liflerinin izleri görü lüyordu.
Hz. Ömer ona ayakta selam verdi. Peygamber, onun geldiğini fark etmemiş gibi durdu. Hz. Ömer oturdu, sonra Rasûlullah'ın yattığı o mütevazı yere bakınca dedi ki:
“Ya Rasûlallah, İran kisraları ve Bizans imparatorları zengin ce yataklar içinde yatıp uyuyor vc refah içerisinde yüzüyorlar, senin hâlin ise hiç İyi değil.' Hz. Ömer'in bu sözü üzerine Rasûlullah doğruldu, yerine otur du ve şöyle dedi:
“Ey Hattab’ın oğlu! Bu insanlar, bütün paylarını dünyada aldı lar. Bizim nasibimiz ise ahirettedir."
Bunun üzerine Hz. Ömer dedi ki:
“Doğru söyledin ey Allah'ın Rasûlü. Ne olur benim için istiğ far et, Allah'tan af dile."
Hz. Peygamber e daha sonra gelen vahiyle hanımlarına, Rasû lullah') veyahut dünya hayatını ve süsünü tercih etmek noktasında bir tavra girmeleri isteniyordu."
Aynı olayı Hazleton, şu şekilde naklediyor: "Sinirleri kopma noktasına kadar gelen Hz. Ömer, alçak eşiğin önünde durduğunda, Hz. Muhammed’i hasırın üzerine uzanmış vaziyette buldu. Odanın içerisinde, ham deri yığınlarından başka ne bir kilim ne bir yatak nt de basit bir konfor eşyası vardı. Bu oda, insanın büyüyen bir devle tin yöneticisini arayacağı son yer gibi geliyordu.
Bu olayın Mekke'nin fethinden sonra olduğunu vurgulamakta tada vardır. Nakil yaptığımız yazarlar da Medine döneminin son dönemlerini anlattıkları bölümlerde ele almışlardır. Bu, Hz. Pey gamberin (s.a.v.) zayıfken değil, güç elindeyken fakirliği tercih et mesini göstermesi açısından kıymetlidir.
Bu adanmışlık, samimiyeti ispatlamıyorsa yeryüzünde samimi bîr insan var mıdır? O dönemde Arap coğrafyasında hiç mi yumu şak yerde yatan insan yoktu? istenilse bunlar temin edilemez miydi?