Gönderi

196 syf.
·
Not rated
·
Read in 34 hours
Beethoven’in Kreutzer Sonatı(Beethoven’ın Rodolphe Kreutzer ‘e ithaf ettiği No:9 Op:47 numaralı violin piyano sonatı)eşliğinde müziğin yükselen notalarıyla adeta bir adamın kıskançlık krizleri ile nasıl karısını öldürdüğünü okudum.Romanın başkahramanı Pozdnişev ile (Bir tren yolculuğunda evliliğini anlatan)Tolstoy ‘un kendi görüşlerini görüyoruz adeta.Evlilik kurumunu sert bir dille eleştiriyor ve koyu hristiyanlık gölgesindeki aşırı tutucu düşüncelerine tanık oluyoruz.Ona göre toplumun kadına,evlilik kurumuna yaklaşımı başlı başına ikiyüzlü.Kadın hem eşitlikçi anlayışla korunuyor hem de erkekler için tehlike arz eden tüm şehvetli duygular için ilgi çekici hale getiriliyor sistem tarafından.Erkeğin ve kadının ahlaklı olması isteniyor evlilik birliği için fakat aslında hiçkimsenin öyle olmadığı da biliniyor.Kadının kösnül bir varlık olarak toplumda yer almasından, kadınların kendini bu şekilde göstermesinden ötürü rahatsızlık duyan, bundan nefret eden Pozdnişev kadını "ahlaksızlaşmış" ve "aşağılanmış köle" erkeği ise, "ahlaksız köle sahibi" olarak betimliyor. Kadın ve erkeğin ne kadar eşit haklara sahip olursa olsun kadına olan kösnül bakışların değişmediği sürece toplumdaki domostroy düzenin değişmeyeceğini vurguluyor. Bizdeki tabirle “Tarlada atına evde avradına güvenmeyeceksin.”diyen başkahramanımızı günümüz klasik Türk erkeği profili olarak düşünebiliriz. Domostroy düzenin değişmesi için eğitimin zorunluluğunu görmezden gelemeyiz.Toplumda kadın ve erkek eğitildikçe,haklarını öğrendikçe bu düzeni geride bırakabiliriz ancak.Sağlıklı,refah bir toplum için kadına ve erkeğe eşit haklar verilmeli ve Pozdnişev'in de belirttiği gibi kadını kösnül bir canlı, zevk aracı olarak görmekten vazgeçilmeli.Aksi taktirde süregelen ataerkil düzey daha fazla insanın ölümüne sebebiyet verecek.
Kroyçer Sonat
Kroyçer SonatLev Tolstoy · İletişim Yayıncılık · 201710.9k okunma
·
153 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.