. (ZALİM)
Babanda bir damla suydun yolunda
Düştün ananın rahmine sonunda
Bir et olup kemik giydin canına
Çıplak geldin ağlayarak dünyaya
Kundak sardın sütün hazır ananda
Gece gündüz uyumadı başında
Merhametle sardı seni bağrına
Ninnilerle büyüttü bu yaşına
Düştün yare canı yanan ananda
Gençlik geldi aşık oldun bir kıza
Düyün dernek girdin dünya yurduna
Adam oldun ocağının başında
Gelin dedi ben bakamam anana
Tuttun attın el alemin kapıya
Kırk odalı bir çatının altında
Bir lokmayı çok gördün şu anana
İki laf söz diyemedin karına
Olmaz olsun merhametsiz bir yuva
Görürsün sen aynısını zamanla
Hakkın adaleti bulur sonunda
Güneş doğar sabah olur dünyaya
Akşam düştü gece yattım uykumda
Candan çıkar ruhum gezer rüyada
Ölü diri yatan kalkan insanda
Yıldız parlar gök yüzünde semada
Akar gider karanlıkta boşlukta
Dünya döner güneşin etrafında
Üçyüz atmış beş gün çıkar bir yıla
Güler ağlar insan oğlu başında
Zaman akar ömür geçer bu yolda
Yatırmışlar musallanın taşına
Omuzlarda düşer kara toprağa
(S GÜMÜŞÇİVİ)