Gönderi

162 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
100 günde okudu
Ne Ramazan'ın kendini iffetsiz olarak tanımlasını gerektiriyor? Ramazan'ı müstehcen kılan nedir? Yolsuzluğu ve saflığı, değil mi? Nereden bakacak olursam olayım, Ramazan'ı saf dışında bir kelimeyle ifade edemem. Saflığı gözle görülür biçimde, zaten başına ne geldiyse bu yüzden gelmedi mi? Üstüne basa basa tekrarlıyorum fakat bu saflık çok fazla, sonu da sâdece böyle bitebilirdi. Bu orospuluk denen şeye ahlaki bakımdan çoğumuzun tutumu benzerdir zaten, fakat Ramazan'ı orospu olarak nitelendirmeyi katiyen istemem. Aslâ dünyevi mal mülk peşinde olmaması, sırf Ali'siyle huzurlu, minicik bir hayat arzusu yüzünden bu biçim iğrençliklere, bu biçim rezilliklere katlanması yüreğimi burkuyor. Sahiden, Ramazan aptal mıydı? Gerek var mıydı tüm bu olup bitene? Ali neden Ramazan'ına kıyıyordu peki? Kafası dank etmiyor muydu her şeyi onun için yaptığını? Tabi anlıyordu. Anlamak kendine anlatmasına yetemezdi ki. Bu çocuklar öyle bir yokluk, hasret içinde büyüdüler ki, kınanılamaz. Ne yaparlarsa yapsınlardı, hangi boku yediler, içtiler, dibine vurdular, yok, suçlayamam onları. Bu roman kurgu değil, asıl canımızı yakan da o. Dışarıda varlığı Allahtan merhamet dileyen yüzlerce Ali ile Ramazan var. Sonlarının farklı olacağını da zannetmiyorum. Korkunç, korkunç hayatlar. Mecbur yapılmış eylemlerin insan ruhuna bindirdiği o bayağı sıkıntı. Bu hikayeyi bu cümleyle anlatabilirim. Hangi köşeden bakarsan elle tutulur tek şey acı kalıyor. (Spoiler.) Hele o sonda, Ali'nin kendini asarken küçüklüğündeki misket oynadıkları anı hatırlaması ve 'kısmet değilmiş" demesi yok mu... Bir ömürlük koskoca ızdırap ve gönül yarasını bu bitmişlik ifade eden "kısmet değilmiş"le sonlandırmak. Ne acı ama.
Ali ile Ramazan
Ali ile RamazanPerihan Mağden · Doğan Kitap Yayınları · 2010452 okunma
··
265 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.