Gönderi

112 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
"Eninde sonunda tüm yollar insana çıkar."
》Neredeyse herkesin okuduğu, benimse ancak sıra bulduğum Küçük Prens ile sonunda tanıştık. Bu kitaba çocuk kitabı görünümlü büyük kitabı demek çok da yanlış olmaz bence. 》Fransız yazar bir otel odasında kaleme almış. 1943'te yayımlandığı günden bugüne kadar 300'den fazla dile çevrilmiş. Ve kutsal kitaplardan sonra en çok okunan-basılan kitap olmuş. 》Konusuna gelecek olursam; çölde uçağı kaza yapan bir pilotun, farklı bir gezegenden gelen Küçük Prens ile karşılaşması anlatılıyor. Küçük Prens ise kendi gezegeninden dünyaya gelene kadar bir çok farklı yer görmüş, bir çok farklı insan tanımış ve türlü maceralar yaşamıştır. Bunları ve kendi iç dünyasını pilotla da paylaşır. Ve aralarında çok tatlı bir sohbet ve bir dostluk başlar. 》Kendisi de pilot olan yazar bu karakter ile iç dünyasının kapılarını bize aralamış aslında. Pilotun karşılaştığı küçük prens ise, yetişkinliğin verdiği ağırlık altında ezilen ve hepimizin içinde bir yerde olan ihtiyaç duyduğumuz o çocuktur belki de. 》Kitapta küçüklerin hayal dünyası ile büyüklerin yüzeysel düşüncelerinin çatışması var. Yetişkinlerin bir çocuk gözünden eleştirildiği bir çok konu var. 》Büyüklerin bakış açısına göre her şey sayılar ve görünenlerden ibarettir. Bir şeyi görmek için kalp gözüyle bakmayı unuturuz çoğu zaman. Bir insanın etiketine, kalıbına değil, içine bakmayı, bir işi sadece vazife olarak yapmayı değil, gerçekten benimsemeyi unuturuz. Yetiştirdiğimiz bir çiçeği diğerlerinden ayıran şeyin ona gösterdiğimiz ilgi, ona verdiğimiz zaman olduğunu unuturuz. 》Ne güzel anlatıyor bunu Küçük Prens: "Büyükler sayılara bayılırlar. Diyelim ki onlara yeni edindiğiniz dostunuzdan söz açtınız. Asla dostluğun ya da arkadaşlığın o özel durumuna dair sorular sormazlar. İlişkilerin özünü asla merak etmezler. Mesela o kişinin sesinin nasıl olduğunu, hangi oyunları sevdiğini, kelebek koleksiyonuna sahip olup olmadığını merak etmezler. "Kaç yaşında?" derler ya da "Kaç kardeşi var?" , "Kaç kilo?" , "Babası ne kadar kazanıyor?" ve bu tür sorularla o kişiyi tanıdıklarını zannederler." İşte bu tam da büyüklerin bakış açısını özetleyen, benim de çok beğendiğim bir kısımdı. 》Ve yine dediği gibi : "Büyüklere, pembe tuğlalı bir ev gördüm; pencerelerinde sardunyalar, çatısında güvercinler vardı, deseniz bir türlü o evi gözlerinin önüne getiremezler. Ama bir milyon liralık bir ev gördüm deseniz "Aa, ne kadar güzel bir ev!" diye haykırırlar. O ev, gözlerinin önündedir artık." 》Bir insanı, bir çiçeği, bir yıldızı nasıl göreceğiniz ona nasıl baktığınızla ilgilidir. Bir insana bakarken maaşını, boyunu, kilosunu, yaşına da görebilirsiniz, gözlerini ya da hislerini de, bir çiçeği büyütmek sizin için bir görev de olabilir, bir zevk de, bir yıldıza bakınca sadece bir ışık da görebilirsiniz, size gülümsediğini de... Bakış açısı her şeydir. İçimizdeki çocuğu hiç kaybetmemek dileğiyle...
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Kitap Adası · 2021235.7k okunma
··
294 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.