Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ben Ne Okudum? Tavsiye üzerine ilk defa okudum yazarı. Bir daha okur muyum, bilemiyorum. Üzüldüm, oldukça üzüldüm. Herkes çok beğenmiş, diline bayılmış. Liseli çocukların öykü çalışmalarından hallice. Derdim, kesinlikle kitabı karalamak değil. Olur da yazar bu yazıyı okursa naçizane bir değerlendirme olduğunu bilsin. Okurla yazar arasındaki duygu ve düşünce alış verişi açık, samimi olmalı. Romanın anlattığı hikaye çok güzel. Her şeyden önce bir keşif hikayesi. Çoğunlukla bir kıta keşfi kısmen bireyin kendi özünü keşfi. Böyle bir hikayeye kendi özünü keşfediş yolculuğu ne çok yakışırdı. Bu eleştiri değil, yazarın tercihinin farklılığı diyelim. Böyle güzel bir hikaye nasıl anlatılmış derseniz, işte sorun orada. Hiçbir kitapta bu kadar klişeyi, vıcık vıcık cümleleri bir arada okumadım. Çoğu zaman "Ya bunu neden böyle anlatıyorsun"diye diye okudum. " Derin bir nefes alıp tepesinde yuvarlanan aya baktı. Onun billur ışığından aldığı ilhamla bir çoban şarkısını terennüme koyuldu. Niyeti, bilincinin düzlüklerinde dört yana dağılan şuur koyunlarını bir araya toplamaktı. "Bu kadar zorlama benzetmelerle dolu kitap. Ustinya'yı alıp götürdüklerinde Kalender'in üzüntüsü " Zaman büküldü sanki" diye anlatılmış. Zaman bükülmesinin keşfi o kadar eski miydi? Sırtta yankılanan sessizlik, çığlık sesleri bilmem ne gibi ifadeler edebi eser tadı vermiyor. Karakterlerin derinliği yok. Duygular doğru fiillerle anlatılmamış. Cılk feryat ne demek hâlâ düşünüyorum. Kalender'in Ustinya için göze aldıklarının nedesenliği ikna edici değil. Gerçekten, kızın sadece mavi gözlerine, bukleli sarı saçlarına aşık olup o kadar şeyi göze alması okuru ikna eder mi? Bu kadar din güzellemesi bir edebi eserde olmalı mıydı? Yazar neden reklam yapma gereği duyuyor? "Müslümanlar insan yakmaz, hamile kadına, çocuğa zarar vermez"diyor. Oysa, daha yakın geçmişte yaşadığımız 1978 Maraş, 1993'te yaşadığımız Madımak var. Bunları bilerek 1490'ların yaşantısı niye savunulur? Bu noktada edebiyatın araçsallaşrıldığını düşündüm. Din güzellemesi edebi esere yakışmamış. Sonuç olarak, yazar hikayeyi kurgulamış, bir kerede oturup yazmış ve basıma vermiş. İlla ki emeği var ama kendi emeğini kendisi basitleştirmiş. O saçma sapan benzetmeler, klişeler kitabı ucuzlatmış. Puan veremedim.
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,510 okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.