Annie Ernaux ya da doğum adıyla Annie Duchesne. Lillebonne’da, işçi sınıfı bir ailede doğmuştur. Çocukluğunu Normandiya’da geçirmiş ve mazbut bir sosyal çevrede büyümüştür. Edebiyat öğrenimi görmüş aynı zamanda uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmıştır.

Yalın Tutku, yaklaşık 50-60 sayfa ve bir saplantıyı anlatıyor. Eserin anlatıcısı bir kadın fakat ismi verilmemiş. Kadın, evli bir adamla arasında geçenleri anlatıyor. Sade ve çok rahat bir üslubu var. Ve beni en çok rahatsız eden de bu oldu. Eserin başlangıç cümlesinden tutun bitiş cümlesine kadar anlatılan şey cinsellik. Zaten bunun üstüne kurulmuş. Bazı yorumlarda kitabın özeti için sıradan günlük olayları cesurca ve içtenlikle ortaya koymuş vb. şeyler yazılmış. Bir kez daha tiksindim. Eser hakkında mükemmel bir aşk anlatılıyor denmişti. Ben mükemmellikten öte rezil bir şey okuduğumu düşünüyorum. Kadının evli bir adamla yaşadıkları normalleştirilmemeli. Bir kadın bu kadar değersizleştirilmemeli. Yine çok güzel ve masum aşklar anlatılıyor mutlaka oku dedikleri kitaplardan biri de

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu idi. Aynı şeyi onda da

Yalın Tutku’da da gördüm. Bir örnek daha verecek olursam

Cengiz Aytmatov’un

Cemile eserini veririm. Masum aşklar anlatılıyor mutlaka okumalısın dedikleri bu eserleri okudum. Hemen hemen hepsinde kadınların rezillikleri anlatılıyordu. Aşk falan yok! Masumiyet yok! İhanet var, kadının gurursuzlaşması var, hor görülmesi, küçük düşürülmesi var. Tekrar belirteyim! Kitap hakkında yorumlar yaparken dikkat edilmesi gerekiyor. Olmayacak şeyler normalmiş gibi aktarılıyor bizlere. Uymayalım bunlara! Yanlış anlaşılmasın benim buradaki sitemim kitaba değil daha çok onun hakkındaki yorumlaraydı. Ben bunlara kanarak aldım ve sonuç tam bir hayal kırıklığı. Konusunu düşünmeden bir şey söyleyecek olursam anlaşılır bir dili sade bir anlatımı var. Övülecek yerlerinden çok yerilecek bir konusu var. Benim düşüncem bu şekilde.