insan, doğup büyüdüğü topraklardaki izlerle açılıp serpilmeye başlar; geleceğini inşa eder, geçmiş merdivenine yeni basamaklar ekler. o topraklarda sevdiği, saydığı, inandığı her şey de yaşadığı müddetçe ona yoldaş olurlar. Türk milleti olarak uzun bir yolculuğun ardından yurt edindiğimiz anadolu topraklarında da kültürel ve dinî olgular, kavramlar, düşünceler, olaylar diye devam eden hayli kabarık tarih şeridi hayatımızı şekillendirip bugünü anlamamızda bize rehberlik edegelmiştir. İslam diniyle tanışıp onu ezelden beri biliyormuşçasına benimseyen ve geleceğe aktarılmasında önemli köprü görevleri gören atalarımız; İslam dininin toplum yapısına göre yorumlanıp yaşanmasında iki önemli kaynak olarak kabul edilen Hanefî ve Mâtüridî' ekollerinin ışığında soluklanarak hayatlarını bu bereketli topraklarda idame ettirmişlerdir. Bulunulan coğrafya ve kültüre göre şekillenebilen dinin esnek tarafı; bir nevî sosyolojik tespitlerle zenginleştirilmiş sağlam bir felsefî altyapıyla dinin anlaşılıp yaşanmasında Mâtüridî'nin sağladığı büyük katkının yapı taşları olarak bu eserde okuyucuya sunulmuştur. Mâtüridî'nin eserlerinden süzülen; Türk toplumlarında İslamiyetin anlaşılması, kadim kültürle yoğrularak kalıcı temeller inşa etmesi, insanların düşünce dünyalarına hitap ederek dinin geniş münbit topraklarında gelenek tohumlarından çıkan bereketli ürünlerin izinde nasıl bir portre çizdiğini bu kitapta hayranlık uyandıran bir açıklıkla görebilmekteyiz. Ayrıca Tanrı, akıl, vahiy, ahlak, âlem, ruh, kültür kavramları etrafında Mâtüridî'nin düşünceleri, açıklamaları, delilleri vs okuyucuya sunularak yaşadığımız çağdaki İslamiyet algısı hakkında halihazırdaki temel sorunlara-tartışma meselelerine, düşünme yolları gösterilmekte; problemlere cevaplar bulmaya imkan sağlanarak eserin kıymetli ağırlığı ortaya konulmaktadır.

Türk Düşünce Hayatında MatüridilikHanifi Özcan · Cedit Neşriyat · 201231 okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Vecihe Kara