Bebek çiftliğindeki kafesler bazen, yatacak yumuşak zemin sağlamak ve
bebekleri soğuktan korumak için eski bebek bezleri ile kaplanıyordu. Maymunlar, özellikle korktukları zaman, bezlere sıkıca sarılıyor
ve taşındıklarında bezleri de yanlarında götürüyorlardı. Mason,
Harlow'a şöyle bir test yapmayı önerdi: Bazı maymunlara bir yığın
giysi, başkalarına da özelliksiz bir yığın yün vereceklerdi. Maymunları çeken, herhangi bir şeye sarılmak mıydı yoksa giysilerin yumuşaklığının özel bir etkisi mi vardı; işte bunu öğrenmek istiyorlardı.
Harlow bu fikri beğendi, bu soruyu biraz daha geliştirdi ve şunu sordu: Bebek bezleri gerçekten de annelerinin yerine mi geçiyordu? Maymunlar doğuştan tutunmaya ve tutmaya ihtiyaç duyuyorlar
mıydı? Bu, bebek çiftliğinin en büyük eksikliklerinden biri miydi acaba? Eğer durum buysa nasıl kanıtlanabilirdi? Harlow'un bulduğu kanıtlar onun deneyini psikolojideki en ünlü deneylerden biri
haline getirdi.
Harlow süt varsayımını doğrudan bir teste tabi tuttu. Anne rolünü alacak iki tür maymun yarattı, her ikisi de yetişkin bir anne
al yanaklı maymun büyüklüğünde bir silindirdi ve tahtadan bir kafası, gözleri ve ağzı vardı. Bir tanesi tel örgüden yapılmıştı, diğerinin üzerinde bir köpük tabakası vardı; tabakanın üzeri de yumuşak
bir havlu kumaşla kaplanmıştı. Sekiz bebek maymunun dördü tel
anneyle, diğer dördü ise kumaş kaplı anneyle aynı kafeste büyüdü.
Maymunlardan dördüne, sadece tel annenin göğsünden gelen bir
tüp aracılığıyla süt verildi. Diğer dördü ise kumaşa sarılı annenin
göğsünden süt içti. Bağlanma nedeninin süt olduğunu iddia eden
Freud ve Watson yanılmıştı; çünkü maymunlar onlara süt verenlere
bağlanmamıştı; çünkü bütün maymunlar zamanlarının neredeyse
tamamını, kumaşa sarılı anneye yapışmak, ona tırmanmak ve onun
yumuşak kıvrımlarına sokulmakla geçiriyordu. Harlow'un deneyi
o kadar zekice ve ikna edicidir ki sonuçlarını anlayabilmek için istatistiğe bakmanız gerekmez. Sadece, şimdilerde her psikolojiye giriş
kitabında yer alan, o ünlü fotoğrafı görmeniz yeterlidir. Fotoğrafta
bebek maymun bir yandan arka bacakları ile kumaş anneye sıkıca
sarılırken, bir yandan da beslenebilmek için tel annenin göğsünden
çıkan tüpe uzanmaktadır.
Harlow, anneleriyle olan fiziksel temaslarında genç memelilerin temel gereksinimlerinden birinin "temas tesellisi" olduğunu
ileri sürdü. Genç memeliler, gerçek bir annenin yokluğunda, en
çok anne hissi veren şeye sarılırlar. Harlow bu terimi özenle seçti;
çünkü kumaşla kaplı bir silindir bile olsa anne, en çok ihtiyaç duyulan zamanda huzur verir ve bu huzur en çok doğrudan temasla
sağlanır.