Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yarım Aşk: Eksik Fazlalık!
Başlıkta oldukça kararsız olsam da ilk olarak 1909'da basıldığını öğrendiğim bu kitabı okumaya başlarkenki düşüncelerime tezat oluşturacak bir konu seçtim incelememe. Aslında konu kitabın sonlarına doğru bir anda zihnimde belirdi, resmen bağırdı demek daha doğru olur; "#fedakarlık"... Başlık için "Eksik fazlalık" saçma gelebilir kulağa ama aşk bu hikayede baş karakterin yaşam amacı ve inancına ters düşüyor, daha doğrusu aşk Tanrı'ya ulaştıracak olan yoldaki bir fazlalık, bir engel gibidir. Oysa "on'suz" yaşam, onun olmadığı herhangi bir yol da eksik kalır. (Okumayanlar için bu irdeleme spoiler içerebilir!) Kitap boyu Jerome'nun ağzından dinliyoruz hikayeyi, onunla birlikte erdem ve mutluluk arasında bocalıyor, Alissa'ya olan tutku ve bağlılığıyla peşinden ordan oraya savruluyoruz. Onun için yaptıklarına, ona ayak uydurmalarına, bazı şeyleri o seviyor diye sevmesi veya yapıyor diye yapmasına şahit olurken Alissa'nın onu her ittiği an altında yatan sebepleri irdeliyor, inanç ve aşk arasında bocaladığı hissine kapılıyor insan. Ancak sonlara doğru Alissa'nın da içindeki fırtınaları, bu benim okurken o ana dek anlamakta zorlandığım fedakarlığın ardındaki asıl amacı ve niyeti tam olarak duymaya başlıyoruz -duymaya diyorum çünkü adeta bağırıyor sesini duyurmak için. Ve aslında Jerome'nin de onun için bir tür 'ayna' olduğunu farkediyoruz -ayna diyorum çünkü yıllarını birlikte bağlılıkla geçirdikten bir süre sonra birbirlerinin düşüncelerine değin yansıtmaya, bir nevi içsel izdüşümü haline geliyorlar. Fedakarlık... İrdelenmesi gereken asıl konu bence bu. Karşı taraf için, onun erdemli kalması ve mutluluğa ulaşması için -ki aslında mutsuzluktan başka getirisi olmadı ama- kendi erdem ve mutluluğundan vazgeçmek, görünüşte her şeye öylece son vermek ne kadar doğru? Böyle bir fedakarlık gerekli miydi? Karşındaki böyle bir fedakarlığı beklemiyor hatta istemiyorsa bile?! Karşı taraf bilseydi ve yahut isteseydi zaten bu bir fedakarlık olmazdı gerçi. Haydi fedakarlığa değen, kitaba da adını veren Yeni Ahit'ten alıntılanmış şu sözlerle bitirelim öyleyse: "Dar kapıdan girmeye gayret edin zira geniş kapı ve geniş yol insanı yıkıma sürükler, oradan geçenler çoktur, oysa yaşama götüren kapı dar, yolsa çetindir ve onu bulanların sayısı azdır."(s.23) "Tanrım! Sana doğru ilerlemek, Jerome ve ben, ikimiz yan yana, birbirimize yardım ederek, hayat yolunda iki hacı gibi yürümek(...). Ama hayır! Tanrım, bize öğrettiği yol dar bir yoldur- öyle dardır ki yan yana yürümek ne mümkün." Ve ardında bıraktığı koca bir hüzün var şimdi Alissa'nın... Başka türlüsü olabilir miydi, tüm bu fedakarlıklar olmadan, kim bilir?! Sen bu kitabı okurken nasıl hissettin sevgili
Tuğçe Taşkiran
Tuğçe Taşkiran
Aşşırı sinirlendiğini söylediğini duyar gibiyim. :)
Dar Kapı
Dar KapıAndré Gide · Can Yayınları · 20222,931 okunma
·
76 görüntüleme
Tuğçe Taşkiran okurunun profil resmi
Beraber erdeme ulaşabilirlerdi bence, Tanrı', ya ulaşmak için aşktan vazgeçmek doğru gelmiyor bana...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.