Gönderi

Turna Türküsü
Bozkır. Yelkovan otları. Gökyüzü masalı.   Irmakla birlikte bulutlara akan kavaklar   Boşluğun alın yazısı bir çift tekerlek izi   Güneşte bembeyaz kesilmiş mısır tarlaları   Rüzgâr değil, otların yedi renkli soluğu   Ayrılıktan yapılmış bir turna katarı   Toprağın buğusu tanrıya değdi değecek.   Sığırcık kuşlarından bir serinlik ağzmda   Adam maviliğin ıssız türküsü   Eski zamanlardan bir emek cümlesi kadm   Bahçe duvarındaki sarmaşık sözüne karışıyor.   Köpek uyandı. Bir toz yumağı kadının ardında   Rüyaları uykulardan uzun salkım çocuklar   Elma ağaçlarında birer kırmızı şarkı. İnce çılgaları uzakların harfleri Tepeler her gün biraz daha yüksek. Kuyu, kendi ipiyle asılmış Bir sonsuz can sıkıntısı çatılarda zaman Elinde bir masal azığı, kadın tarlaya gidiyor. Babam Tahtalı Köprü'nün ayaklan dibinde öldü   Annem bahçelerden namazlara ölüm hazırlığı   Kuyuyla birlikte kayboldu avlu   Sarmaşık, komşu bahçelerde el çırpıyor   Çocuklar çoktan birer rüyasız uyku   Sığırcıklar puhu kuşlarına bıraktı yerini   İnce çılgalardan gidenler hâlâ uzaklık hevesi   Ey çocukluğun sonsuz baş dönmesi   Bir turna türküsüyle yazdım bu şiiri   Sevgilim Hangi acıyla yaprak dökersek dökelim   İnsan kendini seveceği bir dünya buluyor... 2012
Sayfa 47 - Kırmızı Kedi Yayınevi
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.