''Sevgilim, gonca gülüm,
başladı Lehistan ovasında yolculuğum.
Lehistan’da millet
-----sosyalizmi kurmakla meşgul.
*
Sosyalizm,
yani şu demek ki, dayı kızı,
sosyalizm,
senin anlayacağın yani,
el kapısının yokluğu değil de
-----imkânsızlığı.
Ekmeğimizde tuz,
-----kitabımızda söz,
-------ocağımızda ateş oluşu hürriyetin,
yahut, başkası yel de,
-----sen yaprakmışsın gibi titrememek,
bunun tersi yahut..
Sosyalizm,
devirmek dağları el birliğiyle,
ama elimizin öz biçimini,
-----öz sıcaklığını yitirmeden.
Yahut, meselâ,
sevgilimizin bizden ne şan, ne para,
-----vefadan başka bir şey beklemeyişi..
Sosyalizm,
yani yurttaş ödevi sayılması bahtiyarlığın,
yahut, meselâ,
-bu seni ilgilendirmez henüz-
esefsiz,
-----güvenle,
------emniyetle,
gölgeli bir bahçeye girer gibi
-----girebilmek usulcacık ihtiyarlığa,
ve hepsinden önemlisi,
çocukların, ama bütün çocukların,
-----kırmızı elmalar gibi gülüşü..
Göğsümü kabartmıyor değil
dedelerimden birinin Lehli oluşu..'' (Sayfa: 39-40)
*
1954
*