Demokritos ile psikolojiyi nasıl bağdaştırabilirim diye kendime sorarken bir fragmana denk geldim. fragmanda Demokritos zihnin ve ruhun yapısından bahsediyordu. ruhun ve zihnin bir olduğunu, ve bunların temelindeki oluşumun ilk madde ile bir olduğundan bahsediyordu. zihni oluşturan atomların ateşle birebir benzerliği de dikkat çekici bir özellik. belki de Sokrates öncesi filozoflar için yapılan en büyük eleştirilerden biri olan detay kazıcılığını ben de burada yapmaya çalışıyorumdur. bir an gaza gelip kendime has bir şeyler üretmeye çalışırken bunu çıkarmış olabilirim. bu biraz embarrasing olabilir, tabi bunu bir kenara bırakırsak, hareketliliğin ve düşünme kabiliyetin zihnin özelliklerinin olduğunu bir arkadaşım çıkıp bana söylese, zihnimin ampirik kısmı çıkıp beynimi tokatlayabilir. Zihin dediğin şey var mı bir kere, hadi onu geçtim, zihni bir tuttuğun ruh yaşar mı? bu da üretilen din zırvalıklarının arasında bir yer kaplamaz mı ki? varsa nerede? nasıl hareketi tam olarak açıklayabiliyorsun? hani her iskeletin, her eklemin hareket ettiricisi meleklerdi? tüm bunları yazarken bu karışıklığın sebebi kim diyorum. belki evlenip çocuk sahibi olunca daha basit dertlerim olabilirdi. sonuç olarak zihnin yapısının ruhla birleşimi ve atomlarının hareketli, küre olması beni hiç ilgilendiren bir mevzu değil, yine de yazıktırıveriyoruz işte.