Dede Korkut aldı eline kopuzu. Vurdu tellerine söyledi deyiş. Soy soyladı boy boyladı adını ben verdim ömrünü de Allah versin dedi. Her hikayenin sonu bu şekilde bitmekte. Hep aynı bitiş. Nedense bu durum benim çok hoşuma gitti.
Dede Korkut hikayeleri Oğuz Türklerini anlatmakta. Bayındır Han altında toplanmış Beylerin hikayelerine yer verilmiştir. Kitapta Evnük kalesi şu anki adı avnik kalesi, Tırabuzan denilen yer şu anki adı Trabzon ve Bayburt kalesi yine Gürcistan isimlerinden şu anki Karadeniz biraz Kafkasya dediğimiz bölgelerde geçmekte. Kitapta okurken en azından aklımdan geçen yerler burasıydı.
Sevdiğim deyimlerden biri şu oldu. Tabi ki ilk kez duymanın verdiği heyecanda var. Av avlamaya kuş kuşlamaya gitti deyimindeki kuş avının eski dildeki deyişi imiş. İlk kez duyduğum bir diğerkelime ise güman idi. Güman ın anlamı şüphe demekmiş.Genelde şu şekilde seslenme de yer alıyordu:
Aman bre kâfir aman
Allah’ın birliğine yoktur güman.
"Türk kültürünün en önemli destanlarından olan, Dede Korkut Destanları
konusunda çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Muharrem Ergin, Ord. Prof. Dr. Fuat
Köprülü’nün, derslerinde “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede
Korkut’u öbür gözüne koyun, yine de Dede Korkut ağır basar” dediğini aktarır. "
"Dede Korkut kitabının bugün elimizde bulunan tek ve bütün yazması
Dresden (Almanya) kütüphanesindedir. Bu yazmada 12 destan vardır. Bu
destanların 6 tanesini içeren bir yazma da, Vatikan Kütüphanesinde bulunmuş ve
1952 de neşredilmiştir"
Dede Korkut aslında sözlü bir edebiyattır. Yıllar sonra kaleme alınmıştır.
"Yazıya geçirildiği yer hakkında da farklı düşünceler vardır. Kitabın baş
tarafında Osmanlı hanedanının övüldüğü önsözden yola çıkanlar, Osmanlı
devletinin kuvvetlenerek Anadolu’ya hâkim olduğu bir alanda yazıldığını öne
sürmektedir . Buna karşılıkkitaplardaki Türkçe’nin kullanılış biçiminden yola çıkanlar ise, Akkoyunlularınhâkim olduğu bir dönemde, Doğu Anadolu veya Kuzey Azerbaycan’da bir yerdeyazıldığı kanaatindedirler.Yazıldığı
devire ve alana hangi devlet hâkim olursa olsun, destanların dil ve üslup
bakımından Azeri lehçesinin bazı özelliklerinin etkili olduğu ve özellikle imla
açısından XV. yüzyıl Anadolu Türkçesi’ne uygun olduğu görülür. Bu duruma göre
araştırmacılar arasında, kitabın yazıldığı yer olarak Doğu Anadolu’da KarsErzurum-Bayburt yöresi üzerinde genel bir mutabakat vardır.Nitekim
Anadolu’nun değişik kesimlerinde, özellikle de Bayburt ve çevresinde Dede
Korkut destanlarının dördünün bazı farklılıklarla halen anlatılıyor olması
bu görüşü kuvvetlendirmektedir."
Tırnak içine aldığım bölümler bi makaleden aldığım kısımlardır. Kafamda oluşan coğrafya hakkında bi şekillenme oldu. Dede Korkut Hikayeleri epik anlatılardır veya destandırlar. Benim Türk Mitolojisi nedir gibi arayışımda ilk karşıma çıkan Dede Korkut Hikayeleri oldu.Geç tanıştığım için kendi adıma üzüldüm.
Son olarak dinlemeniz için bi eser bırakıyorum.
youtube.com/watch?v=MJucB1s...