Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 12 days
Sabahattin Ali'nin ilk okuduğum eseri olan İçimizdeki Şeytan... Kitabı bitirdiğim an kendime ve hayatıma olan bakış açım gerçekten değişti. Açıkçası böyle bir son beklemiyordum. Klasik bir aşk hikayesi bekliyordum. Lakin bu son benim beklediğim gibi olmadı. Kitabın ilk sayfalarında eğer içsel konuşmalara, kişinin kendisiyle olan savaşını uzun uzun okumaya alışık değilseniz sıkılabilirsiniz. Ben ilk başlarda biraz bunaldım ama ilerledikçe karakterlerleri benimsedim, ben de kendimle savaşmaya başladım. Kitabı bu yüzden çok yavaş okudum. Çünkü neredeyse her elime almam ile birlikte benimde savaşım başlıyordu. Yazar, psikolojik analizi harika bir şekilde işlemiş romanına. Karakterlerin kendilerini sorgulamalarını bence okuyucuya gerçekten hissettiriyor. Ömer'in, Kadıköy'den Köprü'ye hareket eden vapurda Macide'yi görüp aşık olması ile başlıyor roman... ilk başlarda tatlı bir aşk romanı okuyacağım sandım ama dediğim gibi öyle olmadı. İnsanın kendisi ile olan savaşı ve hayat mücadelesi aynı zamanda toplumsal sorunlar yer alıyor romanda. Kitabı okurken hüzünlendim, sevindim, sinirlendim. Hatta bazen o kadar çok sinirlendim ki gerçekten başım bile ağırdı. Çünkü yazar karakterleri gerçekten benimsetti... İlk görüşte başlayan aşk ile zaman geçtikçe ve yaşanmışlıkla birlikte karakterlerin birbirinden uzaklaşmasını okuduk da diyebilirim. Bu arada benim favori karakterim Bedri. Kendisi Macide'nin müzik öğretmeni... Kendisinin yan karakterler hakkında yaptığı, akıllıca konuşmaya bayıldım. Çünkü sadece romanda değil, çoğumuzun hayatında 'kendisi olmayan, bir başkasını yaşayıp kendisi gibi gösteren, kısaca kendisini tanımayan' insanlar olduğunu düşünüyorum. Kitabın sonunda ise Ömer'e olan tüm kızgınlığım bir anda yok oldu. Cümleleri çok doğru ve gerçekçiydi. Aynı zamanda bu gerçekler benim de yüzüme çarptı...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173.7k okunma
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.