Emre Timur ; kitaplarını okumayı sevdiğim ve bir o kadar da çekindiğim bir yazar. Yazarın kitaplarını okuyanlar bilirler, Emre Timur, çiçekli böcekli, ballı kaymaklı, suya sabuna değmeyen kitaplar yazmaz, onun yazdığı kitaplarla Nirvana'ya ulaşıp musmutlu sırıtmazsınız. Emre Timur kitabını okuyup bitirdiğinizde hissettiğiniz duygu ; huzırsuzluktur. Huzursuzluğun Kitabı'nı yazan Pessoa gibi sizi, fırtınanın orta yerine götürüp bırakıverir. Düşünce deryasında çırpınıp durursunuz. Zifiri karanlıkta, el yordamıyla çıkışı bulmaya çalışmak gibidir onun kitaplarını okumak... Tamam, tamam :-) daha fazla gözünüzü korkutmayacağım. Palyaçonun Listesi kitabına, Vâroluşçu Roman demiş kendisinin kaleme aldığı mukaddime de. Ve rahatsız etmeyen kitabı çöpe atın, diyor. En önemlisi de ; yazdığının bin katını okumamışı okumayın!... "Huzur vermeye değil, kaçırmaya geldim "demiş. İddalı mı buldunuz? Öyleyse hiç Emre Timur kitabı okumamışsınız demektir. Hadi buyurun, sizi Palyaço ile tanıştırayım. İçinde var olan o koca kara deliği/boşluğu, ailesiyle birlikte geçirdiği kaza sonrasında fark eden ve bu boşluğu doldurmanın yollarını bulmak için yollara düşen bir adamın hikâyesine davet ediyor kitap sizi. Aslolan yol muydu? Yolda yaşadıklarımız mıydı? Yoksa varacağınız yer miydi? Peki yaşananların ne kadarı gerçek, ne kadarı hâyâl? Gerçek??? Her şeyi ve herkesi terk ederken bu adam, gerçekten gidebilmiş miydi? Kaçabilmiş miydi? Onu yok sayan eşinden. Kaza da kaybettiği çocuklarından kilometrelerce uzağa gitmiş olsa da geride bırakabilmiş miydi onları? Yoksa hep bir kısır döngü de onlara mı çıkıyordu yolları? Bence okuyun bu kitabı :-) sorularınız cevap bulmaz ama sorularınız artar.

Palyaçonun ListesiEmre Timur · Az Kitap · 2018295 okunma

··

97 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlkay Yurttaş Koşar