İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Mı, Ahlaksızlaştırır Mı?
Sözleşme 2014 yılında, İstanbul'da yürürlüğe girdi. Türkiye sözleşmeyi 2011'de (Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından) ilk imzalayan ve parlamentosunda onaylayan ilk ülke. Yine aynı hükümet, 2021 yılında sözleşmeyi feshetme kararı aldı.
"Dış Güçler" tarafından aile yapısının bozulmak istendiğini, cinsiyetsizleştirme politikası olduğunu, eşcinselliğe zemin hazırladığı gibi gerekçeler öne sürüldü.
Sözleşmeyi fesh etmek için olmayan maddeler sosyal medyada yayıldı, maddeler çarpıtıldı.
"Cinsiyetsizleştirme" olarak saptırılan maddelerden anladığım, "kadın" olduğu için herhangi zorbalığa maruz kalmanın önüne geçmek.
Din ve kültür adı altında kadını ezmek, "aile yapısını bozuyor" diyerek çarpıtılmış.
Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiği, malum kesim için ahlaksızlık olarak adlandırılıyor.
"Yatak odasına kadar karışıyor" denilen bu sözleşme, eşi tarafından tecavüze uğrayan kadına yardım etmek istiyor.
Sözleşme "gerçekten" ne diyor?
Aile içi ve kadına karşı şiddetin önlenmesi ve bunun için farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Tecavüz veya herhangi bir şiddet mağduru olan kadın için ekonomik, psikolojik, sağlık, barınma gibi birçok sıkıntısına devletin hizmet sunmasını istiyor.
Kadını zorla evlendirilmekten, kürtajdan, sünnetten, cinsel saldırılardan korumayı amaçlayıp ve mağdur olduğunda destek olunması için maddeler öne sürüyor.
Okullarda öğrencilerin bilinçlendirilmesine, medya, bilgi ve iletişim sektörününün ifade özgürlüğünün sağlanıp şiddetin önlenmesi adına çalışmalar düzenlenmesine teşvik ediyor.
Sığınma evleri, telefon yardım hatları ve uzman destekleri sağlamanın yararlarından söz ediyor.
Sözleşmede eksiklikler olabilir veya maddelerde sıkıntılar olabilir. Öyleyse daha iyisini getirin. Madem aile yapısı, kadına şiddet, ahlak sizin için bu kadar önemli, öyleyse bunu önleyen daha iyi çalışmalar yapın.
Soruyorum aile yapısı sizin için nasıl korunur?
Tecavüze uğrayan kız çocuğunu evlendirerek mi?
Tecavüzcüyü kürtaj yaptıran kadından masum görerek mi?
Tecavüze uğrayan kadının ölüp, doğacak çocuğunun yaşaması gerektiğini düşünerek mi?
Kadını eve kapatıp, sosyal hayattan men ederek mi?
Kadının tek kariyerinin annelik olması gerektiğini söyleyerek mi?
Sözleşmeyi 3. kez baştan sona okudum. Başlıkta yazdığım sorunun cevabı:
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR'DI..