Gönderi

CİNLER VE RUHLAR BANA MUSALLAT OLUYOR, MUSKA YAPTIM İŞE YARAMADI, NE YAPMALIYIM? Hocalara gidip muska yaptırmak, şifayı o muskalardan veya hocalardan beklemek yanlıştır. Cinlerin ve ruhların musallat olduğunu söylemek ise bütünüyle yanlıştır. Bu bilgi Allah’ın ve resulünün öğrettiği bir bilgi değildir. Öncelikle bilmek gerekir ki ruhlar kimseye musallat olmaz. Ruhlar, berzah âleminden bu dünyaya asla gelmezler. Allah manevi olarak birilerine izin verirse onlar da zarar için değil fayda için gelirler. Aynı şekilde “cinler musallat olmuş” demek de yanlıştır; çünkü cinlerin de tıpkı insanlar gibi mü’min olanları, kâfir olanları ve veli olanları vardır. Hepsine böyle toptan haksızlık etmek edebe aykırıdır. Bununla beraber cinlerin kâfir olanları şeytan olur. İnsana musallat olanlar da bu şeytanlardır. Peki, Allah şeytanın insana musallat olmsına neden izin verir? Doğru ile yanlış, hak ile batıl, Allah’ın gönüle vahyettiği ile şeytanın verdiği vesvese birbirinden ayrılsın diye izin verir. Bu da insan için zahmet değil rahmettir. Aydınlık varsa bunun karşılığında karanlığın da olması gerekir ki aydınlık anlaşılsın. Yoksa aydınlık anlaşılmaz. Bu bütün insanlar için böyledir. Bir tarafta hak vardır, bir tarafta batıl vardır, bir tarafta peygamberlere uyanlar ve tabi olanlar vardır, bir tarafta da iblise, şeytana tabi olanlar vardır. Bir de arada olan insanlar vardır ki onlar da kendini akıllı zannedenlerdir; yani münafıklardır. Bunlar ne hakta ne de batılda dururlar, işlerine nasıl gelirse, hangi tarafı kendi dünyaları için daha faydalı görürlerse o taraftan görünmeye çalışırlar. Biri haktaysa şeytan ona herhangi bir şekilde zarar veremez. Allah ayet-i kerimede “senin ihlaslı kullarım üzerinde (hiçbir etkin, hiçbir yetkin yoktur) hiçbir saltanatın yoktur” buyurmuştur; yani onların üzerinde hiçbir güce sahip değilsin buyurdu Allah. Biri şeytandan taraf durursa şeytan onunla oyun oynar. Şeytan kiminle oynarsa o kişi bilmelidir ki rabbinden, rabbinin vahyinden ve rabbinin resulünden yüz çevirmiş, başka tarafa dönüp bakmış, şeytana taviz vermiştir. Dolayısıyla baktığı taraf şeytanın tarafıdır, şeytani taraftır. Allah’ı ve resulünü dinlemek yerine şeytanın verdiği vesveseyi dinlemiştir, onun peşinden gitmiştir. Oysaki mü’min vesvesenin şeytandan olduğunu bilir. Nerden bilir? -Tabi ki onu Allah’ın vahyinin, resulünün sünnetinin ve hadisinin ölçüsüne vurur, böylelikle onun hak olmadığını bu şekilde bilir ve anlar. Bununla beraber bir mü’min şeytanın verdiği vesveseye karşılık euzu besmele çektiğinde o vesveseden uzak durmuş olur. Bir mü’min kendisine vesvese gelince “acaba bu doğru mudur” diye asla şüpheye düşmez, bunu söylemez; çünkü “acaba bu doğru mudur” derse onun karşılığında bir ayeti veya Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in bir sünnetini inkâr etmiş olur ki zaten şeytanın da iblisin de istediği budur. Ayrıca kardeşimizin muskadan da uzak durması gerekir; çünkü o da şeytanın yaptığı başka bir hiledir. Kardeşimizin yapması gereken şey; rabbine dönmek, rabbi ne dediyse onu tasdik etmek ve şeytanın düşman olduğunu bilmektir. Allah ayeti kerimede “o sizin apaçık düşmanınızdır”6 buyurur. Düşmanın söylediğini tasdik etmek, onun peşinden gitmek insana hiç fayda verir mi! Bir insan şeytanın söylediğini nasıl tasdik eder, nasıl doğrular! Biri Allah’ın vahyini bilmiyorsa farkında olmadan şeytana uyar, onun dediğini yapar. Zaten kişi bir yerden taviz verdi mi gerisi peş peşe gelir, şeytan onu artık uçuruma doğru çeker ve sürükler. Kişi bir süre sonra o manevi sağlığını kaybeder, sağlıklı düşünemez hale gelir. Hatta öyle ki şeytanın çemberinden dışarı dahi çıkamaz. Onun emrinden ve hükmünden çıkmaya kalkıştığında şeytan hemen itiraz eder; “bunu yapamazsın, yaparsan sana şöyle sıkıntı veririm, böyle bunalıma sokarım, seni böyle hasta ederim, sana böyle yaparım” deyip onu tehdit etmeye başlar. Oysaki şeytanın insan üzerinde hiçbir gücü yoktur. Şeytanın insan üzerinde bir gücünün olduğuna inanan kişi, Allah’ın vahyine inanmamıştır. “O bana zarar verebilir. Onun benim üzerimde bir kuvveti, bir gücü var, beni etkiliyor” diyen biri, Allah’ın vahyine iman etmemiş, bu gücü şeytana kendisi vermiş, kendini ona teslim etmiştir. Aynı zamanda şeytana “ben seni dinlemek istiyorum, senin sözünü seviyorum, sen haklısın, sen doğrusun” demiştir. Bunu kendi kendine yapmış, bu imkânı şeytana o tanımıştır. Tabir-i caizse şeytana “haydi, beni idare et, ben seni ve senin sözünü seviyorum” demiştir. Allah “şeytana âbd olmayın, bana âbd olun. Sırat-el mustakim budur. Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır” buyurmuştur. Dolayısıyla ya Allah’a âbd olur, sırat-el mustakimde oluruz ya da şeytanın sözünü sevdiğimiz için şeytanı sevmiş, dolayısıyla şeytana âbd olmuş oluruz. Kardeşimizin yapması gereken şey; euzu besmele çekip rabbine dönmektir. Şeytandan korkmamak, “bunlar beni sardı, beni meşgul ediyor, beni rahatsız ediyor” dememektir. Bilmelidir ki böyle söyleyerek bu tavizi şeytana kendisi veriyordur. Bu tavizi kestiğinde ise şeytan ona hiçbir zarar veremez. Şeytan saçma sapan tehditler savurabilir. Peki, kardeşimizin bu durumda ne yapması gerekir? Bir mü’min olarak asla endişe etmemesi ve hasbunâllâhu ve ni’mel vekîl: “Allah bize (bana) yeter, o ne güzel vekildir” deyip Allah’a güvenmesi, kendini Allaha teslim etmesi gerekir. Allah dilemeden hiç kimsenin herhangi bir şekilde kendisine zarar veremeyeceğine iman etmesi, bütün kuvvetin, kudretin Allah’a ait olduğunu bilip buna iman etmesi gerekir. Hiç kimsenin kendisine zarar veremeyeceğini, rabbinin kendisiyle beraber olduğunu, onu koruduğunu, hafiz olduğunu dolayısıyla onu muhafaza ettiğini hatırlayarak “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” zikrini çekmesi ve buna devam etmesi gerekir. Kardeşimiz bütün bunları yaparsa bu halden kurtulduğunu görür. Yoksa ne hocalar, ne muska, ne de doktor ona yardım edebilir. Doktor en fazla bir ilaç verip onu uyuşturur. Bu yüzden kardeşimiz bu halden kurtulmak istiyorsa kendi kendinin doktoru, tabibi olup kendini tedavi etmelidir. İnşallah bunu yapar ve imanıyla bunu becerir. Pir Muhammed Huseyin, Söz Hakkı, c. I, s. 471
Söz Hakkı 1
Söz Hakkı 1
··
69 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.