Herkese merhaba, Okuduğum en ilginç tarzdaki kitaplardan biri oldu Suzan Defter. Kitabın ilk 30 sayfasını normal kitap okur gibi okudum. Fakat bir şeylerin tuhaf olduğunu anlayınca başa sardım. Farklı birkaç yöntem denedim okurken ve bu oldukça zaman aldı. Kitabın sonuna gelirken bile "hayır böyle okumuyordun" deyip birkaç sayfayı iki defa okuduğum oldu. Kitabı okurken mutlaka sizlerde bir beyin jimnastiği yapacaksınız. Bu yüzden size birkaç okuma yöntemi tavsiyem var. Öncelikle kitaptan kısa bir şekilde bahsetmem gerekirse eser bir kadın ve bir erkeğin günlüklerinden oluşuyor. Erkek karakter avukat Ekmel Bey evini satılığa çıkarıyor. Amaç evi satmak değil tabi ki, yalnızlığını paylaşcak birini bulmak. Kadın karakter ise abisine hayran Derya. Hatta abisine o kadar hayran ki abisinin sevdiği kadınlarla bile sevgisini paylaşamıyor. Ve hatta Ekmel Bey ile tanışırken abisinin büyük bir aşk yaşadığı kız olan Suzan'ı benimseyerek kendini Suzan olarak tanıtıyor Ekmel Bey 'e. Ve bu iki karakter ev satma-alma bahanesiyle içlerine hapsettikleri hayatlarını, çocukluklarını, sevgisizliklerini konuşmak için yan yana geliyorlar. Peki nasıl okunmalı Suzan Defter? Kitabın çift sayılı sayfaları her zaman Ekmel Bey'le ait. Tek sayılı sayfalar ise Derya'ya. İki karakterin aynı gün yazdığı günlükler paralel olarak ilerliyor. Ben ilerlerken geriye dönme tekniğini kullandım. İlk önce erkeğin o gün yazdığı günlüğü yani erkeğe ait çift sayfaları daha sonra kadına ait günlüğü yani tek sayfaları okudum. Daha sonra bir sonraki güne başlayarak aynı şekilde tekrar ettim. Önce kitaptaki tüm çift sayfaları okuyarak erkeğin günlüğünü okumak daha sonra tüm tek sayfaları okuyup kadının günlüğünü okumak da farklı bir seçenek. Fakat dediğim gibi olaylar paralel bu yüzden karakterlerin aynı günde neler hissettiğini okuma fırsatınız var. Hangi teknikle okursanız okuyun #AyferTunç o kadar sade ve akıcı bir kaleme sahip ki kitap sizi içine çekecektir. Ayfer Tunç'u keşfettiğim ilk kitap oldu Suzan Defter, nicelerine. Keyifli okumalar...