Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

392 syf.
8/10 puan verdi
·
36 günde okudu
|Kırık Hayatlar / Halid Ziya Uşaklıgil|
Üzerinde uzun uzun düşündüğüm kitap, kırık hayatların kitabı; Kırık Hayatlar. Halid Ziya’nın matemli kalemi okurken sizi de kitaptaki karekterlerin yaşadığı buhranlara sürüklüyor, o acıları, pişmanlıkları ve hatta ihanetleri sizler de yaşıyorsunuz… Ruhunuz acı çekiyor ve siz acı ile pişiyorsunuz. Halid Ziya okumak her zaman biraz güç ister, sabır ister bu kitapta bunlardan daha fazla istiyor. Çünkü Kırık Hayatlar’daki anlatım, Mai ile Siyah’daki ya da Aşk-ı Memnu’daki anlatımla benzer olsa da ondan daha zorlayıcı bir anlatım. Bu zorlama anlatımın kapalı olmasından da değil. Bilakis anlatım oldukça açık, ancak okuduğunuz olaylar, yaşamlar, hüzünler, ihanetler, kırık hayatlar bunları okumak insanı okurken zorlaştırıyor, hele ki okuduklarınızı epey yaşayan, hassas kalpli okurlardansanız… Kitapta ana karakterimiz bir doktor olan başta oldukça mutlu bir aileye sahip Ömer Behiç ve devamında karısı Vedide, kızları Leyla ile Selma, Ömer Behiç’in ablası Meveddet Hanım, Ömer Behiç’in yakın arkadaşı Bekir Servet ve Ömer Behiç’in gizli aşk yaşadığı Neyyir… . . Dikkat, spoiler içerir! . . Kırık Hayatlar’da insanın hayatta her hatayı yapabilecek olması, en kınadığı, kendisini uzak gördüğü şeyleri bile yapmaya dair bir yakınlığının da bulunuyor olması anlatılıyor. Oysa insan kibir abidesiyle o hataları yapanlardan bahsederken “ah ne kötü, ah ne iğrenç” diyor, ama bilmiyor ki o da gelecek zamanda o hatayı daha da kötü bir şekilde yapacak… Üstelik canından çok sevdiği ‘kadın ninesi Leyla’sını’ kaybederek… Öyle ki Ömer Behiç bu kaybı ‘günahlarının ödediği kefareti’ olarak görüyor… Ömer Behiç öyle bir şekilde işliyor ki bu günahları hayatı unutuyor, sevdiklerini unutuyor, onların nasıl oldukları ile ilgilenmeyi unutuyor, Vedide’sini unutuyor, çoğunlukla evde ateşler içinde hasta yatan Leyla’sını unutuyor. Hatırladığında ise elden birşey gelmiyor, Ömer Behiç Leyla’sına, küçük kızına geç kalıyor. İşte burda anlatılan insanın faniliği değil de nedir? . . Ve son olarak Halid Ziya Uşaklıgil, eseri Kırık Hayatlar hakkında şöyle söylüyor: “Bir yazar kendi eserleri hakkında doğru bir fikir ileri süremez. Bununla beraber cesaret ederek diyeceğim ki Kırık Hayatlar gerek dil gerek yapı bakımından kendisinden önce yazılan ve nasılsa edebiyat tarihinde özel bir mevkiye layık görülen Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu romanlarından çok üstündür. Eleştirmenler ne hüküm verirler, bunu bilmiyorum fakat bu iddiayı ileri sürerken hiçbir övünme hevesine kapılmadan söylemek isterim ki bu kitap, yazarının en olgunluk devresinin ürünüdür.” . . Kırık Hayatlar’ı okumak gerek, okumak gerek ki ibret almalı, okumak gerek ki bizim insanların, yalnızca birer insan olduğumuzu hatırlamalı. Ancak Kırık Hayatlar doğru zamanda okunmalı; sabırla, sindire sindire, yer yer ağlayarak, yer yer sinirlenerek, bazı yerde küserek de olsa yine bitirmeli. Okurken kitabın ortalarında olayların anlatıldığı o bayağılık kitabın sonunda son buluyor kişiler pişman olduğu için kitabı okuyan siz, rahatlıyorsunuz. Ne kadar acı da olsa, bazı acılar insanları olgunlaştırıyor… . Kırık Hayatları onarmalı… İyi okumalar dilerim!
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 20201,580 okunma
·
381 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.