Erendiz Atasü kısa bir açıklama ile kitabın içeriğindekiler hakkında, herhangi bir kişi ve yer ile ilgili değildir dese de buna inanmak pek mümkün değil. İnsan ister istemezdim bir yerlerle bağlantı kuruyor. Ursula Kruober Le Guin'in Mülksüzler adlı müthiş eserinden bir benzetmeye gittiğini, ufak bir benzetme, söylüyor Erendiz ama yer adları ve olayların gelişimi, mekanların bize Ursula'ın dünyasındaki yaşadığımızı anımsatıyor. Kitap içinde çok güzel uyum sağlamış bu yerler. Kitapta geçen bir devrim hareketi, adı Büyük Kurtuluş Mücadelesi olan devrim hareketi, Milli Mücadele yıllarında Türkiye'nin bağımsızlaşma mücadelesini anımsatıyor. Hele ki bu Büyük Kurtuluş Mücadelesini bir imparatorluğa karşı ve yobazlıkla kadın özgürlüğü mücadelesi de içeriyorken ayrıca mücadelenin başarısından sonra iç karışıklıkların başlaması tam da ülke tarihini anımsatıyor. Baharat Ülkesi'nin Hazin Sonu genel anlamda bir devrim hareketi ve bu hareketin önce kuruluş, yükseliş ve ardından çöküş dönemleri inceleniyor. Bu hareketin anlatım tarzı, kştaptaki bazı cümlelerden de yola çıkarak Rus Devrimi'ni çağrıştırıyor. Lider devrimcilerin öncü hareketleri, ardından gelenlerin ileriyi görmekten uzak, kişisel düşüncelerinin, açlığa ve sefalete yol açıp, başarıya ulaşmış hareketin çökmesi ile sonuçlanması tam da Stalin'in yönetimini aldığı Sosyalist cumhuriyetin akıbetini anımsatıyor. Hatta kitaptaki karakterlerden devrimci lider Mehta'nın silah arkadaşı ve devrim yoldaşı Kopur, Stalin ve Lenin ilişkisine benziyor. Mehta ve Kopur'un aralarında geçen, kırgınlıklara yol açan ama düşmanlıktan uzak atışmaları ayrıca Milli Mücadele yıllarından hemen sonra ülkede kurulan cumhuriyetin sağlam temellenmesi çalışmalarında, Mustafa Kemal ile Kazım Karabekir'in aralarında geçen münakaşalara benziyor. Özellikle Kopur'un şu cümlesi tam da Kazım Karabekir'in Mustafa Kemal'e selam durarak kurduğu cümleyle aynı: "Alayım emrinizdedir." Bu cümleyi kuran Kopur da tıpkı Kazım Karabekir gibi orduya ihtiyacı olan ve hakkında idam hükmü verilen Mustafa Kemal'e silah arkadaşlığı ve devrim yoldaşlığı yapan komutan ile aynıdır. Yani sevgili Erendiz, hiç de bir yerlere gönderme yapmış hissi uyandırmıyorsun insanda. Kitabın başlıca temel sorunları; kapitalist, sömürgeci imparatorluk düzenine karşı cumhuriyeti savunan devrimci kişilerin, devrimle birlikte kadınları özgürlüğüne kavuşturmak, yobaz dincileri def etmek ve din kurumlarının toplum hayatına müdahalesini engelleyecek seviyeye indirgemek. Sadece bu başlıklardan dahi bu ülkedeki mücadele yıllarından bir şeylere, bir yerlere ulaşabiliriz. Kitabın ismindeki Baharat Ülkesi de, hem baharat diyarı olan hem de kitapta anıştırdığı aşikar olan İngiltere(imparatorluk) sömürgesi altındaki Hindistan'ı çağrıştırıyor. Dinsel uygulamalar ve diğer inanç türleri de bu çağrıştırmayı haklı kılıyor. Örneğin; reenkarnasyon, hayvanlara olan (inek) saygı ve kutsama, kadınlar üzerinden yürütülen çok eşlilik... Yukarıda saydığım temel sorunlar üzerinden kurulan diyaloglar ve cümleler öyle vurucu ki, belli bir yere gönderme yapmaya gerek duymadan, insana saygı ve ahlakın, inancın getirdiği temel, genel geçer maddelerin olduğu tüm dünyada yankı bulacak düzeyde.

Baharat Ülkesi'nin Hazin TarihiErendiz Atasü · Can Yayınları · 201638 okunma

·

215 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.