Gönderi

#benimkalemim
Camda Beklerdi marrisa, saklamıştı zülf ü yâri Elin dizine dursun derdi Camdan sarkmış bedeni, Çoktan girmiş korku içine Kolundan tutup atıyor Nabzının son atışı, İçinde ürkek yaralar Aynalara veda ediyor Ayin düzenliyor ay ile avlusunda kelimelerle Oturuyor yaratıkları başında Kimsesiz oluyor gözlerinin taa arkasından Bakıyor uzak uzak Göz kırpmadan izliyor Akşamın beyhudesini Tuzak kuruyor bakışı Acele ettiriyor özlemeleri Kuruduğunda baharlar Oda Kuruyor Karları çağırıyor evine Buz tutuyor Yanakları Pembe yanaklarında Cam izleri var, Yastığına kilometrelerce Uzaktaydı rüyaları Çiçekleri boyar Kurumuş dalları Sırtına atar giderdi Yangını vardı Köz olana kadar Kızardı Kibar kibar solardı İnci inci dökülür Tane tane dağılır Sesini soluğunu keserdi Laleler serpilir düşlerine Camlarına yuva yapar Ormandan kaçan sincaplar Müjganı ıslanırdı Nisan göz yağmurunda Yağdığı heryere Tohum atardı Ve hep beklerdi Beklediği yol Yolculuk vaat ediyor Gözlerinin biletini kesiyor, Yanına kalmazlarına Habersiz yazdığı mektuplar Adres yokluğundan iz bulamadığından yol yok olana kadar Yaşasın cehennem diyordu Yaşasın kara Laleler Ölmediler be gittiler Bugünde mektup yok diyor Pulu kalmamış Kalemi Yetmemiş Hatırı hatıradan sayıyor Sayılı günlere karalar bağlıyor. Uzak diyarlar yakından izlenmiyor marrisa Koştuğun yol yetişemediğinden mi? Yoksa kendinden miydi O koşarak kaçtığın Trenleri kaçırıyorsun Her gün aynı cama Sürünerek gidiyorsun Trenler kaldırıyorsun İstasyon camından Kalmadan gidiyor gözlerin Saçlarından geliyor bahar camı açmıyorsun Evine alıyorsun geceyi Konuşuyorsun Kaybediyorsun Yeşerir diye tüm orman Bulup buluşturup çiçekleri Eve götürüp Suyuna koyuyorsun Bahar habercisi misin Öbür dünya güzeli mi Camda kendini mi bekliyorsun? Nazan Akay Yazarken dinlediğim.... open.spotify.com/track/7lZElbBsD...
··
404 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.