Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

12 Mart döneminde bir çok Kürt aydın ve ileri geleninin yargılanması, bu arada TKDP lider kadrosunda meydana gelen anlaşmazlıklar ve bu anlaşmazlığın bütün lider kadrosunun öldürülmesiyle sonuçlanması, Türkiye'deki Kürt hareketinde bir boşluğun doğmasına yol açtı. Bu boşluk, 12 Mart döneminde yargılanan ve tahliye edilen Kürtlerle, 1974 affıyla cezaevinden bırakılan Kürtler tarafından doldurulmaya çalışıldı. DDKO'nun yarattığı boşluğun doldurulması amacıyla bir demek kurulması faaliyetlerine Ankara'da başlandı. Bu amaçla DDKO'nun eski yöneticileri ve Ankara'da üniversitelerde okuyan bazı Kürt gençleri bir araya gelerek 1975 yılında Ankara Devrimci Demokratik Kültür Derneği (DDKD)'ni kurdu. Ancak, bu demek daha kurulurken, görüş ayrılıklarını bünyesinde barındırıyordu. Çünkü, DDKO duruşmalarının yapıldığı sırada bu davadan yargılananlar arasında yapılacak savunma konusunda bir anlaşmazlık baş göstermiş ve Fikret Şahin, Mümtaz Kotan, İbrahim Güçlü, Yümnü Budak, Ali Beyköylü ve Nezir Şemmikanlı iddianameye yanıt olarak 164 sayfalık bir savunma hazırlayarak mahkemeye sunmuşlardı. Bu kişiler savunma yapılması gerektiği görüşünü ileri sürerken, Kemal Burkay, Mehdi Zana, Tarık Ziya Ekinci ve İhsan Aksoy’un başını çektiği bir diğer grup ise bu şekilde bir savunma yapılmasına karşı çıkmışlardı. Daha mahkemede, yargılama sırasında ortaya çıkan bu görüş ayrılığı, DDKD içerisinde de kendisini göstermekte gecikmedi ve bu demek içerisinde faaliyet göstermek istemeyen ve DDKO davasında direnmekten yana olan ve savunma yapan grup, DDKD'den ayrılarak yine 1975 yılı içerisinde Komal Yayınevi'ni kurdu. Orhan Kotan'ın sahibi olduğu bu yayınevi etrafında ayrı bir örgütlenme çalışması başlatıldı. Bu arada 1975 yılının sonlarına doğru DDKD polis tarafından kapatılarak, derneğin kurucuları hakkında dava açıldı.
ant yayınlarıKitabı okudu
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.