Kitabın ilk sayfasında şu cümleler karşılıyor sizi: "İstismar kurbanı olanlara... O sessiz ıstırabın içinde tükenmeye mahkum değilsiniz." Yazar her anlamda bu cümleleri destekleyecek bir kurgu sunuyor okura. Kitap boyunca, Mariam'ın çaresizliğini, üstündeki baskıyı hissedip onunla empati kurabiliyoruz. Bir yandan da Ritika ile bu döngüden kurtulmanın mümkün olduğu umuduna tutunuyoruz. Tabi bunun için cesaret ve destek gerektiğinin de altını çizmeyi unutmuyor yazar. Hangi coğrafyada olursa olsun, kadınların gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddetin insani boyutunu aklımız almıyor. Neden sorusunun örnek cevaplarından birisi var kitapta. Mariam'ın kocası, ruh hastası Tareq. Yazar o çarpık zihniyeti tam anlamıyla gösteriyor bize. Mariam ise sahipsizliğin de verdiği kurban rolünü benimsiyor maalesef. Biraz yalnızlığından biraz da öyle yetiştirildiği için sessiz kalıyor. Ta ki bebeği olacağını öğrenene kadar. Kitapta polisiye kurgularda olan o gerilim ve merak duygusunu da son sayfaya kadar yaşıyoruz. Geçmiş ve günümüz şeklinde ilerliyor ama hem karakterler hem de olaylar birbiriyle bağlantılı olduğu için hiçbir kopukluk olmuyor. Tam tersi iki zamanda yaşananlarda da bir kesişme ve bütünleşme var. Tempo son sayfaya kadar düşmüyor. O yüzden iki günde elimden bırakamadan bitirdim kitabı. Verdiği umut ve ele aldığı anlamlı konudan dolayı kesinlikle okunması gereken kitaplardan, tavsiyemdir.

Kızım İçinPuja Guha · Arkadya Yayınları · 202395 okunma

·

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Aktan