"Bir daha geri gelmeyecek mutlu çocukluk dönemi!"
Dünya tarihinin ve Rus Edebiyatının en büyük, en iyi yazarlarından biri olan Lev Tolstoy varlıklı bir ailenin çocuğu olarak 1828 yılında doğmuştur. Oldukça küçük bir yaşta (sanırım 2) annesini ve 8-9 yaşlarındayken de babasını kaybetmiştir. Anne ve babasını kaybettikten sonra yakınları tarafından yetiştirilmiştir. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden biri olan yazar otobiyografisini ele aldığı üçlemin ilk kitabı olan Çocukluk romanında biraz bu durumdan -nesnellik anlamında- uzaklaşmıştır.
Kitapta da varlıklı bir ailede dünyaya gelen; 10 yaşındaki Nikolenka üzerinden okura aktarmaktadır. Roman salt bir kurgudan oluşmuyor. Anılarının içine aslında olmasını istediği, hayal ettiği kurgu durumlarını eklediğini düşünüyorum. Bilhassa da annesi üzerinden.Annesini erken yaşta kaybetmesinin ve onunla ilgili hiçbir anısının olmamasının burukluğunu biraz da olsa Nikolenka üzerinden gidermeye çalışıyor. Kitapta Nikolenka annesine oldukça düşkün ve ona karşı büyük bir hayranlık, sevgi ve saygı duyan bir çocuk. Belki de karakter üzerinden annesiyle daha uzun zaman birlikte kalsaydı nasıl bir ilişkileri olacağını aktarmaya çalıştı.
Çocukluk kitabında yazar; özel öğretmeniyle ilgili düşünceleri, annesine olan sevgisini, kardeşleri ve arkadaşlarıyla olan ilişkisi ve aslında neden kendini çirkin bulduğunu arka planını okura sunuyor. Birebir kendi hayatını kitapta aktarmasa da; aslında kişiliğinin, duygu ve düşüncelerinin nasıl geliştiğini, şekillendiğini daha çok aktarmaya çalışmıştır.
Çocukluk otobiyografik üçlemesinin ilk kitabıdır. Diğer kitapları İlk Gençlik ve Gençlik . Yazarı daha iyi tanımak, özümsemek isteyenler için oldukça güzel bir başlangı olduğunu düşünüyorum. Şahsi fikrim her yazarın her kitabını ve biyografisini okumak mümkün değil ancak dünya ve Rus edebiyatında çok önemli izler bırakmış; yazdıklarıyla hala günümüzde kaplerimizde bir yere dokunan bir yazar olduğundan otobiyografik üçlemesinin ve aynı zamanda eserlerinin kronolojik sırayla okunmasının daha efektif, onu özümsemek anlamında çok daha iyi olacağı kanısındayım.
Keyif alarak, merakla okuduğum bir eserdi. Diğer kitaplarını da okuyarak başyapıtlarını okuduğumda tam anlamıyla ne demek istediğini, ne anlatmak istediğini elimden geldiğince anlamak istiyorum.