Saadet Devri serisinin ilk kitabı. Alemlere rahmet olan, doğumu ve Peygamberliği ile insanlığı şereflendirecek Efendimiz(sav)in,o kutlu insanın doğumundan öncesinde Fil Vakası ile başlayan kitap, Ruhül Kudüs'ün bir Ramazan gecesi, o büyük, bin aydan daha hayırlı olan gecede, "Kadir Gecesinde" ilk vahyi getirmesiyle ve devamındaki bazı olaylarla sona eriyor. Önceden Siyer-i Nebi kitapları okumuşluğum vardı tabii, hani biz ortaokul ilkokuldayken yapılan Siyer-i Nebi yarışmaları olurdu, kitabı alıp okur, sonra sınavına tabii tutulurduk. Bu yarışmalar sayesinde Çanakkale gezisi dahi kazanmışlığım var(: Ancak o zamanlar yarışma için çıkarılan kitaplar Peygamber Efendimizin(sav) hayatını daha objektif, yani nasıl diyim salt bilgi içerikli ele aldığı için, bizlerin de amacı bu bilgileri direkt ezberleyip sınava girmek derece yapmaktı. O kutlu, son Nebi'nin; gençlerin asıl örnek alması, yolundan gitmesi gereken bu büyük zâtın Peygamberlik gelmeden önce bile yaşadığı tertemiz hayatını, İslam yolunda dirayetli, kararlı bir şekilde ilerlerken yaşadığı onca zorluğu, atlattığı onca badireyi, tüm insanlığa örnek teşkil edecek, her anından bir sürü ders çıkarılacak yaşamını bilmenin önemini o zamanlar anlayamamıştım tabii, küçüklüğümüze verin bunu efenim :) Şu an ise onun hayatının her zerresini öğrenmek, onun yolundan gitmek, yaptıklarını yapıp terk ettiklerini terk etmek olmalı biz Müslüman gençlerin amacı. Bu vesileyle ben de bir adım atayım dedim ve bu kitabın ilk serisini okuyup bitirdim elhamdülillah. Herkesin okuyabileceği bir tarzda, akıcı ve sade bir şekilde anlattığını söyleyebilirim Efendimizin hayatını. Ve roman tadında biraz da. Bu sebepten olacak ki yaşanan olayları sanki orada dışardan izleyen bir şahısmış gibi hissettim kitabı okurken. Hani zaman makinesine atlayıp da o "Saadet Devri"ne gitmişim, kimse beni görmüyor ama ben konuştuklarını duyuyormuş, yaptıklarını da görüyormuş gibi hissettim bazı kısımlarda da:) Ahhh.... ancak serinin ilk kitabı olması, daha asıl olayların başlamamış olması ve de yaklaşan sınavlarım sebebiyle bitirmem biraz zaman aldı kitabı. İkincisine de hemen başlayacağım inşallah. Aşağıya da kitabı okurken gözüme çarpan bir kısmı sizinle paylaşmak istiyorum, biraz uzun ama isterseniz okuyabilirsinizzz: "Ey insanlar dinleyin ve belleyin. Bir şeyi öğrendiğiniz zaman ondan faydalanın. Hiç şüphe etmeyin ki yaşayan ölür, ölen geçip gider, gelecek olan ne ise o gelir. Gökte haber var, yerde ibret. Karanlık gece, burçlarıyla birlikte gök, vadileriyle birlikte dünya, dalgalarıyla denizler... Bana ne oluyor? İnsanların gittiğini görüyorum, halbuki bu adamlar bir daha dönmüyorlar. Orada kalmaya razı oldular da mı kaldılar, yoksa bırakıldılar da uykuya mı daldılar? Kuss gerçek bir yemin ile, doğruluktan ayrılmayan bir yemin ile yemin eder ki Allah'ın bir dini vardır ve o din, şu dininizden daha sevimlidir. Bir Peygamber vardır ki zamanı gelmiş, gölgesi üzerinize düşmüştür. Ona yetişen ve iman edene, onun tarafından hidayete kavuşturulana ne mutlu. Ona karşı çıkan ve isyan edene de yazıklar olsun. Gaflete düşenler, geçmiş asırlar ve o asırlarda yaşayan ümmetler, helak olmuşlardır. Ey iyad topluluğu, hani nerde babalar ve dedeler? Nerde sağlam sağlam bina yapan, süsleyip yıldızlatanlar? Hani mal nerde, evlat nerde? Azıp kuduran, toplayıp yığan ve ben sizin en büyük rabbinizim(haşa) diyen Firavun hani? Onlar sizden daha zengin, daha uzun ömürlü değil miydiler? Dünya değirmeni onları göğsünde öğüttü, karşı durulmaz baskısı altında parçaladı. İşte onların çürümüş kemikleri, boş ve ıssız kalan evleri ki şimdi oraları uluyan kurtlar, köpekler şenlendirmekte. Hayır, iş sizin bildiğiniz gibi değildir. Bir tek Allah vardır, ibadete layık olan O'dur. Doğurmamıştır, doğurulmamıştır. Geçen ümmetlerde bizim için ibretle bskacak misaller vardır. Ölüme giden ve dönüşü olmayan yollar gördüğüm, kavmimin küçük büyük hep bu yollara koyulduğunu müşahade ettiğim, gidenin geri dönmediğini ve kalanın da bski olmadığını fark ettiğim zaman, kesin olarak inandım ki insanların başına gelen ölüm, beni de bulacaktır."

Özlenen ŞafakAhmet Lütfi Kazancı · Ensar Neşriyat · 2021346 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hekîme