"Unutma: Nerede olursan ol, hep en sonda ve en aşağıda olacaksın."
.
.
.
Fanny Price diğer tüm 
Jane Austen karakterleri gibi güçlü. Ancak onun gücü ne Elizabeth gibi ön yargılı bir temkinlilikten, ne Elinor ya da Marianne gibi akıl ve tutku timsali olmasından, ne Emma gibi zekâsından, ne de Catherine gibi sınırsız anlayış ve saflıktan kaynaklı. Onun gücünün kaynağı sabrı. Okuduğum tüm Austen karakterinden farklı olarak mevcut konumunu itirazsız kabul etmiş durumda. Bu konum sadece düşük sınıfa ait olmasıyla alakalı değil, uğradığı hakaret ve dışlanmaya karşı bir kabullenişi simgeliyor.
On çocuklu bir ailenin üyesi olan, çocukken ailesinden ayrılıp Barones teyzesinin yanına yerleştirilen Fanny, çocukluğundan itibaren aileye hizmet etmeye başlamış, teyze kızları tarafından dışlanmış, ancak erkek kuzeni Edmund tarafından her daim destek görmüştür. Ancak diğer teyzesi tarafından üzerindeki baskı ve dışlama asla azalmamış, başa gelen her kötü durum mutlaka Fanny ile bağdaştırılmıştır. Bu kadar manipüle edilen bir genç kız elbette hem özgüvensiz olacak hem de tek sevgi kaynağına aşık olacaktır. Nitekim Fanny de kuzeni Edmund'a aşık olur. Ancak hayatlarına dahil olan Mary ve Henry kardeşler ailenin yaşamını kökten değiştirir.
Mansfield Park sürükleyiciliği mükemmele yakın, dram yönü oldukça güçlü, ancak ne yazık ki son bölümü biraz aceleye getirilmiş ya da okuyucuya yeterli tatmini sağlayamamış bir eser. Bu nedenle genel olarak okuyucusu da beğeneni de az. Jane Austen aşk acısını ve karmaşık ilişkileri her eserinde uzun ve eşsiz şekilde anlatırken, kavuşmaları üstün körü anlatan bir yapıya sahip. Ancak bu esere sadece bir aşk kitabı gözüyle bakılmamalı. Çünkü toplumsal olaylar, ahlâk ve özellikle din bu eserde tartışmaya açılıyor.
Sonu tatmin etmese de eseri oldukça beğendim. Tavsiye ederim.
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.