Gönderi
Yazmalı diyorum. Eli kalem tutanlar mutlaka yazmalılar. Hiç değilse bile ailelerinin geçmişinde yaşanmış iyi kötü anılarını not etmeliler. Bizde yazılan en önemli ayrıntılar evin doğmuş çocuklarının doğum tarihleri ya da delikanlıları askere gidişleri kuran-ı Kerim'in bir sayfasına not edilişidir. Anılar ise asker kökenlilerin ellerinde kalmıştır. Banka Müdürlüğü görevinden İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün araştırma görevine geçen ve 2016 yılında emekli olan Yazar Numan Karanlık kendini bulduğu doğa'nın kucağında yaşadığı anılarıyla İlki Dağlar Duman ikincisi İçimizdeki Dağ ve üçüncü eseri Sawsan adlı öykü kitabıyla okurlarının karşısına çıkıverdi. Karanlık, yıllar içinde yaşayarak biriktirmiş olduğu yirmi anısını bir öyküler toplamına dönüştürmüş. Bu öykülere anı öykü nitelemesi yapmış olsak herhalde yanlış olmaz. Bu öykülerin bir diğer özelliği de geçmişin birer tutanağı olması. Kimileri vakti saati geldiğinde bu hazineye ulaşmak için anahtarını Numan Karanlık'tan almak zorunda kalacak. Önceki öykü kitapları Kastamonu ve Ilçesi Daday yöresini anlatmakta iken Sawan İstanbul'dan Bağdat'a dek uzanan bir coğrafyada gezdirmektedir okuru.
"İzin günümde arkadaşım Ersin'le Bağdat'a gitmiştik. Birşeyler almak üzere freshopa uğradık. Çeşitli eşyalara bakıyor, inceliyorduk. Birden hediyelik eşya satan bölümde onu gördüm. Sırma siyah saçları, Başı hareket ettikçe zarif dalgalanıyordu. Simsiyah çok güzel gözler, sevimli bakışlar, eşsiz bir yüz. Boyu boyuma, yaşı yaşıma uygun.. Bu zarif sırma saçlı güzel h er salınımı ile yüreğimde dolaşmaya başlamıştı. Tutulduğumu anladım. Beni büyüleyen bu perinin adı neydi acaba? What is your name? dedim "Sawsan" dedi. Böyle bir ismi ilk kez duymuştum."
Duru, yalın dil anı-öyküleri daha samimi içten kılıyor, okurda ilgiyi artırıyor, merak uyandırıyor.
Yaşamdan süzülerek gelen bu anı-öyküleri sizlerinde okumasını öneririm.
.
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.