Gönderi

184 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 32 hours
Okuduğum zaman aldığım notlardan oluştuğu için ciddi bir dili yoktur :)
*spoiler* Zihnimi dinlendirmek için başladığım çizgi romanın 26. Sayfasında şuanki hayatımın özetini buldum :) Bu kısmı geçersek kitap hakkında okurken aldığım notlarım: 1. Tetikçi kafa adam (bu kendime not) Şans verilmeli. Seriye devam edeceğim. 2. İlk sayfalarda milgram diye bir deneyden söz ediyor, rastgele seçilen her 10 kişiden yedisi yakınlarını öldürmeye ya da onlara işkence etmeye hazırdır. Bu deneyin tasdiklemesini de Almanya polisinin 101. İhtiyat taburunun Nazi zamanı göstermiş olduğu davranış şekli ile sağlıyor sevgili tetikçim. 16 ayda 38 bin Yahudiyi (kadın erkek çocuk) beyinlerinde tek kurşun sıkarak öldürmelerinde hiçbir zorunluluk olmadığını söylüyor. Yapmayana herhangi bir disiplin cezası yok. Reddetme seçenekleri var . Üstelik bu adamların şimdilerde Alman devletinden gazi olarak emekli maaşı olmasından da dem vuruyor. Bunları söyleyerek kendini aklıyor 20 yaşında hukuk fakültesinde öğrenceği kadarını öğrenip tetikçiliğe başlayan başrolümüz. 3.Her şeyi para için yapıyor ki herhalde yani ;) Hakkıyla insan gibi yaşamak için bu mesleğe başlayan tetikçimiz işini sabah yürüyüşleri kadar zevkli buluyor.Ucunda ödül bekleyen bir yürüyüş diyor. (Harbi çatlak bence ). Neyse devam. 4. İşinin zorluğu olarak da Porsche alamamaktan bahsediyor servetin var ancak vergin yok . Mesai saatlerin yok. Her gün iş yok. Patron yok. İstediğin kadar boş zaman. İşini övmeden duramıyor ama bence yaparken rahat da değil. Okurken hep bir bunalım halindeymiş gibi hissettirdi. Bilemeyeceğim belki de ben öyle okumak istedim davranışlarını 5.Zenginlerin onu tuttuğundan ancak fakirlerin bu işleri kendileri üstlenerek ömürlerini çürüttüğüne de değinmeden geçmiyor. (Sosyolojik esintilerrr ) 6.Fazla disiplinsiz ve bağımsız bir yaşam için uygun meslek yapan tetikçimiz sürekli kendini aklayacak monologlarla karşımıza çıkıyor : mesela sayfa 31 " Derinlemesine düşünüldüğünde bir şekilde hepimiz katiliz." Meselaaa " Almanlar Yahudilere, İspanyollar Aztek ve İnkalara, Amerikalılar Kızılderililere , Çinliler Tibetlilere , Avustralyayılar Aborjinlere... Köle Ticaretleri, İngilizler, Fransızlar, Japonlar, Güney Amerikalı diktatörlükler... İnsanlık tarihi vahşetten oluşan ve çek çek bitmeyen uzun bir tespihten başka nedir ki?" sayfa32 .... Gibi gibi. 7. Vicdanlı ve ahlaklı görünümleri olanların rahat bir yaşamı olup sadece kendini mutlu edecek küçük oyunlardan ibaret bir hayat kurduklarının ve rahatlıklarının önemli olduğunun göndermesini yapıyor tetikçimiz. 8. Sonra kendi yaşamını gözden geçiresi tutuyor, yalnızlık buhranında olduğunu tanıdığı kişilerin sadece öldürdüğü insanlar olduğunu fark edince bir de kendi kafasına sıkası geliyor. Tabi bu sırada bir de ne olsun silahı tutukluk yapıyor böylece daha yaşayacak günleri olduğunu düşünüyor devammmkee. 9. Paris'te işleri sarpa saran ve yalnızlık buhranında tükenen tetikçimiz elde ettiği paralarla yatırım yaptığı Venezuelanın fukara bir Mahallesi'nde bulunan kocaman bir arazideki şirin kulübesine doğru kafa dağıtmaya tatile doğru yol alıyor. 10. Tetikçimiz kendini timsaha benzetiyor . Tarih öncesinden gelerek yaşam süren doğal bir katil olarak tanımladığı timsahlara. 11. Dünyanın pislik oluşunu neden kabul ederek kendi adaletini uygulamaktan başka yolu kalmadığını söylüyor. Kendini aklama çabası kendi içinde hiç bitmiyor. Dünyanın pisliğine, liderlerin iyisinin etrafındaki kötüler yüzünden nasıl kötü anıldığına, kötülerin nasıl insan kullandığına değinmeden asla geri durmuyor. 12. İş aldığı bir uyuşturucu taciri oğlunu tetikçimizin yanına verir, maksat iş öğrenecek . Neyse işte bu zengin evlat tetikçilerin neden filmlerde havalı gösterilirken uyuşturucu satıcılarına yüz buruşturulduğunu sorgular. ( Burası biraz komik de gelmedi değil ama adam haklı dağılın;)) kötü her şekilde kötü imajı mı olurmuş 13. Seyahat ettikleri bölgeden bir suç düzeni okumaları var ve bu suç düzenlerini de sürekli kendi kişiliklerini, yaptıkları işleri aklama çabası olarak görüyorum. Acaba tüm kötüler mi böyle düşünmeden edemedim şimdi 14. Sonuç olarak ben tüm sosyolojik ve psikolojik esintileri ile var olan gerilimi çok da tavan yapmayıp düzenli bir seyirde ilerleyen bu çizgi romanı bir okuma şansı verilebilir buldum. Çizimi, renklendirilişi, diyalogları ile gayet sürükleyici Tadında , dinlenmelik , keyif kahvesi gibi.
Tetikçi 1
Tetikçi 1Luc Jacamon · Yapı Kredi Yayınları · 201032 okunma
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.