Gönderi

138 syf.
7/10 puan verdi
Tanzimant Dönemi ile birlikte gelen modernleşme sürecinin getirdiği pişmanlıkları, değişimleri anlatan Fatih-Harbiye, Türk toplum yapısına etkisinin görüldüğü kısa bir romandır. Gelenekten kopmamış olan Faiz Bey'in kızı Neriman ile nişanlısı gibi sayılan Şinasi arasına giren batılılaşmayı roman boyunca görülür. Romanda Doğu-Batı çatışması, yanlış batlılaşma ve çok kez gördüğümüz iki medeniyet arasındaki farklar dikkat çekmektedir. Nitekim Doğu, Batı'dan ayrı düşünülemez. İki taraf içinde aynıdır her ne kadar istemeseler de birbirimize etkimizin olduğu kadar tepkimizin de olması, Dejene olmuş ve bunun sonucunda aile içerisinde artık iletişimsizliğin, değerlerin yitirildiğini, gelenekten koparak aslını unutan kendi öz kimliklerini kaybetmiş kişilerin görüldüğü birtakım olaylar üzerinden anlatsa da aslında olaylardan mütevellit bireyin psikolojisinin öne çıktığını görürüz. Kaç gündür yeni bitirdim kısacık kitabı hiç vakit bulamadım. Şu kitabı kime sorsam herkes Doğu-Batı çatışmasından bahsedecek biliyorum, çok doğru fakat dikkat edilen tek mesele o değildir. Medenîleşmeyi kültür yozlaşması sandıkları için halen devam eden bir algıyı en iyi yansıtan romanlardan birisidir. Daha önce buna benzer Doğu-Batı çatışmasını anlatan çok roman okudum fakat hiçbirinde değişim bu kadar hızlı olmadı. Zaten Peyami Safa'nin kitaplarında değişimler bir ânda olur. Ve ilk olarak zihinde başlar. Bu kitapta dokuz gün içinde baloya gitmek için çırpınan Neriman'ı bir anda tüm düşüncelerinin zihninde cereyan ettiğini görüyoruz. İki farklı yaşam biçimin roman boyunca açıkça tartıştırılır. Bunlar birbirinden bağımsız olmadıkları gibi birbirinden koparıp atamazsınız şahsen duygu ve düşüncelerin geri plana bırakılıp, maddeye önem verilmesi hevesten başka bir şey değildir. Ya da büsbütün aklı devre dışı bırakmamalı. Bu ikisinin birleşiminden meydana gelmeli. Duvardan farkı olmalı insanın! Kitapta genç kız Neriman yedi senedir Şinasi ile birliktedirler. Değiştiğini geriye dönüşlerle anlatılan Neriman'ın tasvirleriyle bir zamanlar onunda Şarklı olduğunu görüyoruz. Kitapta Şarklı olup sonra tekrar Şarklı olan tek kişidir. Ötekiler Faiz Bey, Şinasi Doğu'yu temsil ederken Neriman ve Macit ise Batı'yı temsil etmektedir. Ellerinden tutun tırnaklarına kadar Macit'le Şinasi'yi karşılaştıran Neriman aslında Şinasi'yi bile sevip sevmediğinden emin değildir. Yedi senenin getirdiği alışkanlıktı bence. Neyse efendim Neriman Beyoğlu'nu ziyaret ettiği bir gün Macit onu baloya davet eder. O da yandım yandıma düşer ki aman ben ondan eksik mi kalayım diye. Neriman'ı sevmedim hiç tekrar düşüncesinden dönerken bile bana çok samimiyetsiz geliyor. Kitapta samimi duyguların peşinden gider diyor ama zerresini bulamadım kendisinde ya da kinlediğim için mi dikkat etmedim bilmem neyse konumuza dönelim para bulmak için babasına konuyu açar. Tanzimant ile birlikte gelen bu Batılılaşma cereyanı Türk toplumunun hâlini gözler önüne sererken medeniyetin nasıl algılandığını daha iyi görüyorum. Medeniyet kültürün yozlaşması değildir, şekilden, maddeden de değildir. Neriman gibiler medeni değildir. Peyami Safa bir şeye daha dikkat çekiyor. Nedir o? Biz! Farkında mısınız bilmiyorum ama şuan bile değerlerine, geleneğine sahip çıkmak yerine onu örseleyen, iten özene özene özünü unutmuş, yozlaşmış insan dolu her yer. Ömründe bir kere bile eline kitap almamış, şampuanın arkasındaki yazıları okumaktan ibaret insanların ahkâm kesmesinden tutunda önemli şahsiyetlere dil uzatan ne de çok! Batı bizim yazdığımız kitapları överken Türk insanın okumaması. Hatta sahip çıkmak bir kenara dursun ötelemesini şu cümleyle ne güzel özetlemiş. "Bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur."
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202048bin okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.