Merhabalar, "Gelmiş Bulundum"Edip Cansever'in şiirlerinin bulunduğu Bedirhan Toprak'ın “Bir”in Derdi “İki” yazısıyla başlayan ve yazarın hayatı ile sona eren, Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan eseri ile karşınızdayım. Çok severek okudum ve bitirdim. Siz okurlara da Edip Cansever'in kaleminden dökülen mısraları okumanızı tavsiye ederim.
Açıkçası tüm şiirleri birbirinden güzeldi. Ama benim için bende yeri ayrı olan bir şiiri var. O da "Masa Da Masaymış Ha" adlı şiiri...
Bu şiiri çok sevmemin sebebi ise; bu şiirde şairin "insanın yalnızlığını ve bireysellik" temalarına özenle değinip farklı bir yolla anlatmasından kaynaklıdır. Yani şiir; yalnızlık ile beraber insanın iç dünyasından, dış etkileşimlerinden, hayal ve isteklerle beraber biriktirdiği duyguların bütününe ele alarak insanı yaşantısında, insanın tek başına bir olgu olduğunu anlatmak istemesi ve bunu da insana özgü özellikleri cansız ve eşya olan masaya aktarılarak anlatmaya çalışması beni çok etkiledi.
Şairin bu şiirinde kahraman bir adamdır ve bu adam masanın üzerine çiçekleri, anahtarları, sütünü, yumurtasını vb. eşyaları koyarak masaya dağınık, karmaşık ve dolu bir görüntü vermiştir. Masanın dağınık ve yüklü oluşu aslında adamın yaşamını simgeler. Masanın üzerindekiler gibi insanın ruhu da dolu ve karmaşık olabiliyor. Bizler için de hayat böyledir. Adam şiirde hayallerini, isteklerini, iç dünyasındaki karmaşıklığı masaya aktararak, masa üzerinden anlatmak istemiştir. "Pencereden gelen ışığı koydu" derken, içinde var olan umuttan bahsedilmek istenmiştir. Umut yerine de pencereden gelen ışık kullanılmıştır. "Masada masaymış ha! Bana mısın demedi bu kadar yüke" dizesinde, insana özgü özellikler cansız bir eşya olan masaya aktarılmıştır. Masaya insani özellikler aktarılarak adamın iç dünyası, yalnızlığı ele alınmak istenmiştir. "Aklında olup bitenleri koydu, ne yapmak istiyordu hayatta" derken adam her şeyi iyice düşünüp şu zamana kadar yaşadıklarını, aklındakilerini ve hayattaki amaçlarını, isteklerini, hayallerini anlatmak istemiştir.
Tüm şiirleri birbirinden güzeldi. Ama en çok bu şiirini seviyorum. Bu yüzden bu şiiri sizin için incelemek istedim. Son olarak da şiiri siz okurlarıma alıntı olarak bırakmak istiyorum.
MASA DA MASAYMIŞ HA!
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
Açıkçası şiiri okurken kendimde masaya birşeyler eklemek istedim. Edip Cansever'e sormak isterim masada hala yer varsa bende o meşhur masanıza birşeyler koyabilir miyim?
Eminim sizde kendinizden birşeyler bırakmak isteyeceksiniz o masaya...
Şiir, başlı başına bir huzur durağı... Siz de benim gibi o durakta olmak, yaşamak istiyorsanız kitabı hemen rafınıza ekleyin ve kısa sürede okuyun. Bir çırpıda bitirebileceğiniz bir kitap:)
Şimdiden keyifli okumalar dilerim:)))