"Yedinci asrın ilk yarısından Gök Türk Kağan sülalesi arasındaki şahsi ihtiras ve entrikalar yüzünden devlet parçalanmak tehlikesine karşı kalmış ve nihayet işe Çin'in fesadı da karışarak Gök Türk ülkesinin doğu kısımları 630' da Çin'in eline geçmişti. Bu arada Kieli Han da Çinliler için bulunmaz bir nimet olduğundan Kieli Han ile onun emrindekiler ve bütün Türkleri Çin'e getirdiler. Amaç bu soylu milleti parça parça dağıtarak onlara milliyetlerini unutturmak, Çinlileştirmekti. Kieli Han tutsaklığı gururuna yediremedi ve üzüntüsünden öldü. Bunun üzerine Türkler'den birkaçı da üzüntülerinin şiddetinden intihar ettiler. Çinliler'in Türk ırkını kökünden kurutmak üzere aldıkları tedbirleri gören Gök Türk hükümdar sülalesinden Kürşad, Türk devletini yeniden diriltmek için 639'da gizli bir ihtilal cemiyeti kurdu. 40 Türk bu cemiyete girdi.
Türk devletini yeniden kurmak için Çin imparatorunu öldürmeyi ve Çin sarayında tutsak bulunan Türk prenslerinden Holuku'yu Türkeli'ne kağan ilan etmeyi kararlaştırdılar.
Geceleri şehri gezmeyi adet edinen Çin imparatorunu sokakta öldüreceklerdi. Fakat ihtilalin yapılacağı gece hava bozul duğundan imparator Tay-tsung sarayından dışarı çıkmadı.
Kürşad, ihtilal gecikirse işin farkına varılacağından çekinerek geceleyin imparatorun muhafızıarına saldırdı.
Gayet kahramanca ve çok sert bir çarpışma oldu. Türkler azlık olduklarından çekilmek zorunda kaldılar. imparatorun ahırına hücum ederek en iyi atlara binip kaçtılar. Kürşad bir ırmağı (Vey ırmağı) geçerken yakalandı ve öldürüldü. Bu işle hiçbir ilgisi olmayan (prens) Holuku, Çin'in güney vilayetlerine sürüldü. Fakat imparatorluğun merkezindeki bu ihtilal girişimi Çinliler'i o kadar korkuttu ki, Türkler'i Çinlileştirmekten vazgeçerek, onları Sarı ırmağın kuzeyine nakledip, yalnız isim olarak kendilerine tabi olmaları ile yetinmek zorunda kaldılar. Bu şekilde 681'deki Türk ihtilalinin (Kutluk ihtilali) tohumu atılmış oldu."