Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
Derin düşünceler
AŞK - ÖLÜM - MUTLULUK - YALNIZLIK - DOSTLUK uzunca bir aradan sonra herkese ve kesime tekrardan merhabalar. bir yıla aşkındır okuma sancıları çektiğim, toplumsal sancıların peşimizi bırakmadığı son üç yılın getirdiği girdap ve de tabi ki seçim kıyametinin kutuplaştırılmış bir cehennem ortamının ortasındaki toplumun kader tayin edeceği gecenin tamda içinden herkese selamlar. oldukça sancılı dönemlerden geçen yüzyılımızın ağrılarının büyükçe bir kısmı bize kaldı o ağrının şiddetlenip hiddetlenme arafında kaldığımız bu gece sanırım tüm toplumumuz için en uzun gece olarak tarihe geçecek her iki anlamda da. ama tabi konumuz bu değil. incelememize konu olan yalnızlığı ele alacaz. bu konuya girmeden önce derin düşünceler serisinden kısaca bahsetmek istiyorum. bu seri derleme kapsamına girecek türden duygu durumların kelime bazında kitap başlıklandırılması ile bu başlıklar üzerine düşünen kafa yoran düşünürler aydınlar diyebileceğimiz kişilerin demeçlerinin/deyişlerinin kısa özet bir toparlaması diyebiliriz. her bir başlık için ayrı bir inceleme yazma yerine kendimce yalnızlık başlığı altında incelemeyi not düşmek istedim. kafamın içi kendimi bildiğimden beri soyut dünyanın duygularını hep anlama çabasıyla dolu olduğunu söyleyebilirim. tabi bu anlam arayışının ömrümün sonuna kadar devam edeceğini gün geçtikçe daha iyi anlıyorum. - bu arada ANLAM da kendi başına bir soyut kavram seride bu başlıkta olmalı kanaatindeyim - insan var olduğu zaman dan beri hep bir ''şey''lere anlam yüklemi çabası içerisinde olmuştur. bu çaba günümüzde halen sıcaklığını korumakla kalmayıp kümülatif bir şekilde bu şeyleri tanımlamaya çaba gösteermektedir. bu çaba o kavramları karşılayabilir mi bilmem ama her kişiye özel bir tanımlama olduğuda kaçınılmaz gibi görünüyor. aşk mesela nedir diye bir sor ortaya kimi delirmekten başlar kimi ermişliğe kadar götürürken yanına birde sevgi tartışması da girdimi içinden çıkılmaz bir sarmala dönüşür. sahi aşk nedir!? ölüm mesela, tümden bir bilinmezlik iken üstüne tedirginlikle konuştuğumuz kaçınılmaz bir sonumuzdur. bir son var mıdır ki...- bugünün şartlarında yarın ne olur o da kendi içinde ayrı bir bilinmezliktir tabi - peki ya dostluk, bu konuda kendi içinde aşkın bir tartışmayı getiriyor arkadaşlık... hatta günümüz anlayışında temel evlilik inşaası olabilecek minvalde bir konuyu barındırıyor kendi içinde. ama bence şu söz noktalamış gibi bu dostluk konusunu ''aslında dostluklarda kardan adam gibidir, eriyeceklerini bile bile inşa edilir'' demiş herhangi bir üstadımız. ve gelelim yalnızlığa. yalnızlık nedir konusu bence kendi başına bir kalabalıktır. bu soruyu ortaya bir koy mahşer yerine döner ortalık. kimi yalnızlığa minnetarlık şükran duyarken kiminin hapishanesi olabiliyorken kiminin de özgürlüğüdür. yani bir anlamda hepimizin yalnızlık üzerine diyeceği bir söz vardır ki bir çok düşünür bu soyutluk üstüne çokça şey dile getirmiştir. tabi yukarıda saydığımız tüm soyut kavramların günümüz anlamda çok önemli bir ekleme alarak ayrı bir tartışma anlamı da aldığını gelecek yüzyılların belki de şimdinin elzem ve kaçınılmaz konusu olası gerekli iken bir türlü mutabık olmadığımı o devasa konu olan GERÇEKlik. her kavramın başına uydurulabiliyor bu gerçek. gerçek aşk.. gerçek dost... gerçek mutlu.. gerçek islam... gerçek ölüm.!? ölüm olmadı gibi;) neyse yalnızlığı bile daha kavrayamamışken gerçek yalnızlığı hangi heybetli kavrayabilir diye sorarsanız bunu üstad şöyle ifade eder; güvenli bir alan der kısaca. ve genelde o alan ya aşk fırtınasından sonra kendine yer açar yada genelde bir kayıptan sonra. aslında aşk bir tür ölüm hali ile peşinden getirdiği yalnızlığı ile yalınlaşarak mutluluğa kavuşması için kendi ile dost olabilmekten geçiyor tüm hayat serüveni belki de. kim bilir... ister teolojik yaratıma bakın ister evrimsel varoluşa yaratma ve varoluş kendi içinde yalnızlığın derin kudretinden meydana geldiğini görebiliriz. belki de yaratmak ve var etmek tanrısal bir güç olduğu kadar yalnızlık kudretiyle örülürüdür. belki de tanrı yalnız olduğu için tanrıdır. kim bilir... insanlık hiç olmadığı kadar günümüzde kalabalık bir yalnızdır. ilk insan bile bu kadar yalnız değildi kanımca. 8 milyarlık bir yalnızlık ordusuyuz her birimiz. ama gerçekten yalnız mıyız!? kim bilir...
Derin Düşünceler - Ölüm
Derin Düşünceler - Ölüm
Derin Düşünceler - Mutluluk
Derin Düşünceler - Mutluluk
Dostluk - Derin Düşünceler
Dostluk - Derin Düşünceler
Derin Düşünceler - Yalnızlık
Derin Düşünceler - Yalnızlık
Derin Düşünceler - Mutluluk
Derin Düşünceler - Mutluluk
Derin Düşünceler - Yalnızlık
Derin Düşünceler - YalnızlıkKolektif · Olimpos Yayınları · 2020186 okunma
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.