Gönderi

Mine Urgan, Necip Fazıl'ı anlatıyor
Mina Urgan'ın anlatımına göre, Necip Fazıl Kısakürek her türlü gösterişi seven biridir. Buna örnek olarak da Beylerbeyi tepelerinde eski bir konakta, kalabalık bir aydın grubuna verdiği şöleni gösterir.. Necip Fazıl, o güne kadar Beyoğlu'nun "kıytırık" Rum pansiyonlarında kalmıştır. Bir gün Mina Urgan ve arkadaşlarını, Beylerbeyi'ndeki konağın zemin katına davet eder. Davetliler, şatafatlı mobilyalar arasında, inanılmaz bir lüks içinde bulurlar kendilerini.. Gösterişli yemek takımlarıyla süslü, pahalı ve lezzetli yiyeceklerle dolu bir büfe hazırlanmıştır... Sonrasını Mina Urgan anlatıyor : "Necip Fazıl, yemeğe başlamadan önce, büyükannesinin elini öpmemiz gerektiğini söyledi. Bahçeye gittik. Biri sağda, biri solda iki merdivenle, birinci kattaki balkona çıkılıyordu. Balkonun ortasında, başörtülü yaşlı bir kadın oturuyordu. Bizler sıraya girdik ve diploma töreni yapılıyormuş gibi, sağ merdivenden çıktık, yaşlı kadının elini öpüp alnımıza koyduktan sonra, sol merdivenden indik. Yaşlı kadın hiç konuşmuyor, 'sağ ol evladım' diyordu sadece. Sonradan anlaşıldı ki, o ihtiyar, Necip Fazıl'ın büyükannesi filan değil, konağın sahibesiymiş ve bir süredir kira veremeyen Necip Fazıl, bu el öpme törenini düzenleyerek kadıncağızın gönlünü alacağını hesaplamış.." O şölende yenilir içilir.. Herkes eğlenmektedir. Fakat sabahın dördüne doğru, Necip Fazıl herkesin hemen gitmesini ister. Saat sabahın yedisi olduğunda da Necip Fazıl'ın bu telaşı anlaşılır. Konağın bahçe kapısına bir kamyon dayanmıştır. Ve kamyondan inen iki-üç hamal, o görkemli mobilyaları, şatafatlı yemek takımlarını kamyona taşımaya başlarlar. Anlaşılır ki, Necip Fazıl bütün o lüksü bir geceliğine kiralamıştır. (REFİK DURBAŞ, "Rakı İle Edebiyat Muhabbeti")
··
70 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.