Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Demir Perdenin ardına yolculuk
1950’lerde gazeteci olarak Doğu Avrupa’daki sosyalist ya da Sovyet işgalindeki ülkelere yaptığı seyahati günce gibi, biraz da deneme türünün yanağından makas alarak kaleme almış Márquez. Doğu Almanya, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya ve Sovyetler’de pek zahmetli ve yorucu bir yolculuk bu. Gabo’nun seçici gözlerinden dönemin ekonomik, sosyal detaylarına bakmak çok keyifli. Çünkü belli kalıplara sıkışmış yazılar değil bunlar. Çok az, tadında bırakılmış yorumlarla, genelde gözlemlerin aktarıldığı yazılar. Dönemin insanlarının içinde bulunduğu ruh halini, birahanelerde yaptıkları sohbetleri, tarihin sayfalarında yer alamayacak kadar küçük ama enteresan detayları okuyoruz. Sosyalist Doğu Almanya’da işçilerin grev hakkının olmaması mesela. Bu ayrıntıyı ilk defa okuduğuma inanamıyorum. Ya da açlık nedir bilmeyen, dünyanın en ucuz yemeklerine ulaşabilen Doğu Almanya halkının tokluğun her şeye yetmediğine dair düşünceleri..Yüzlerden akan mutsuzluk, saklanmayan bir umutsuzluk.. Ve belki en ilgi çekici yanı, ablukadan ve yasaklardan kaynaklanan garip özlemler. Naylon bir gömlek ya da çoraplar.. Gençken (daha gençken:)) aramızda laf salatasına dönen bir muhabbeti hatırladım. “Neymiş, kadınların naylon çorabı yokmuş! Sosyalizm açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırsın, siz naylon çorapla anti-propaganda yapın!” diye konuşurduk. Biraz kendi dar kafalılığımla bakışıp gülüştük. Ve zamanında kapitalizmin sözcüsü sandığım şahıs da Gabo çıktı, önce şaşırdık sonra kucaklaştık. Hakkım helal. Buradan Marquez’in işi gücü bırakıp sosyalizmi eleştirmek için yola çıktığı anlaşılmasın. Çok yalın, fazlalıksız ve objektif bir kitap bu. Biraz ezber bozar, ezberi bozdurup harcamak iyidir.
İnci Kut
İnci Kut
çevirisi
Doğu Avrupa'da Yolculuk
Doğu Avrupa'da YolculukGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,124 okunma
··
1.205 görüntüleme
Levent okurunun profil resmi
Kutsalımız SSCB. Diğer kutsallar gibi onun da içi boş çıktı.
Emel Keleş okurunun profil resmi
SSCB kendini mutlak ve kutsal kabul etmeseydi, tarihe kısa bir çizik atıp gitmezdi, var olmayı sürdürürdü. Maalesef 🙏
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.