Gönderi

Agora Siyasi Manifesto
Burası politik bir platform değil diye itiraz edebilirsiniz ancak bu süreç içinde haftalarca sitede parti reklamlarına maruz bırakıldık, artık her alan kaçınılmaz olarak zaten politikleşti. Kadın düşmanlarına ve radikal sevicilere karşı bilinçli okurlar olarak toplanan bizler kritik seçim sürecinde sessiz kalmayı doğru bulmuyoruz. Agora Ailesi olarak bilim, felsefe, edebiyat ve kurucu değerlerimize düşman olan siyasi figürlerin karşısındayız. Bizim seçmenlere karşı saygımız sonsuzdur ancak seçmeni cahil bırakarak ve kutsal değerleri kullanıp onu manipüle ederek onursuz kazançlar peşinde koşan aktörlerle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Her felaket sonrası kader diyerek özeleştiriden kaçan, bütün terör odalarıyla ilişki kurduktan sonra kendini vatanseverlik otoritesi ilan ederek insanları ötekiştiren oluşumlara ülkeyi meze etmeyi doğru bulmuyoruz. Demokrasi edebiyatı yaparak güçlendiler ama sandıklara bile müdahale ettiler. İnanç mağduriyeti ile geldiler kendilerinden olmayan herkesi mağdur ettiler. Yazar kasa ve ekonomik buhranı yirmi yıl gösterip prim yaptılar ama kendini yakarak hükümeti protesto eden insanlara gözlerini kapattılar. Gençlerimiz umutsuzluktan intihar ederken onların çocukları çakarlı arabaların içinde kokain çektiler. Yirmi yıl boyunca alternatif tarih yazdılar, dizileri propaganda aracı haline getirdiler, tartışma programlarını kendilerini aklamak için kullandılar, bütün muhalif sesleri kısarak haberleri kendi bakış açılarına göre dizayn ederek halkı manipüle ettiler. “Eskiden yazar kasa atıyordunuz şimdi Tweet atamıyorsunuz.” sözünü çok yerinde buluyoruz. Şerefli Türk Subaylarının bilgisayarına çocuk p*rnosu yükleyerek onları intihara zorlayan terör örgütünü büyüttüler. Onlarla anlaşamadıklarında onları yok ettiler ama açılan boşluğu yeni örgütlerle ve tarikatlerle doldurdular. Gelişmiş ülkeler alanında yetkin mültecileri cımbızla alırken bizim vatansever yöneticilerimiz ülkeye çocuk istismarını kültür olarak yaşayan, kadınları ikinci cins gören, şeriat yanlısı barbarları doldurdular. Ormanları gökdelenler dikmek için yaktılar, katillere denetimli serbestlik verdiler. Adaleti sadece kendilerinden olanı aklamak için deforme ettiler. Mahzenlerinde işkence kasetleriyle koleksiyon yapan, polis memurlarını katleden bölücü örgüt militanlarının siyasi ayağını meclise soktular. Temel ihtiyaçları lüks haline getirdiler. 23 sene deprem vergisi topladılar ve ihtiyaç olduğu tek gecede yetersiz kalıp on binlerce insanın ölümüne neden oldular. İmar affı yaparak ve liyakatsiz çakma mühendislere yol vererek dolaylı yoldan cinayet işlediler. Muhalefetin yetersiz olduğunun farkındayız. İstenen adaydan ziyade istedikleri adayla geldiklerini, benimsemediğimiz ittifaklar kurduklarını, halkın yönelimlerini gözlemekte eksik kaldıklarını biliyoruz ve eleştiriyoruz. Ancak biz eleştirebileceğimiz, hesap sorabileceğimiz ve yıllarca kökleşmedikleri için güç zehirlenmesi yaşamayan bir hükümet istiyoruz. Bu bağlamda muhalefeti destekliyoruz. iktidar olurlarsa onlara da muhalefet edeceğiz. Türkiye'nin kendine yabancılaştığını ve artık işlemez hale gelmiş bir zamanın ürünü olan geri-devrime doğru sürüklendiğini düşünüyoruz. Yaratılan sunni başarılar ve gerçeği gizleyen ilüzyonunlarla iktidar tekrar seçimi kazanırsa geleceğin hiç olmadığı kadar karanlık olacağını seziyoruz. Dünya yapay zekâ trenine binmeye hazırlanırken biz orta çağ iklimini yaşıyoruz. Bu yüzden sizlere özgürlüğünüzü korumanız için bu çağrıyı yapmayı mecburiyet olarak görüyoruz. Edebiyatla kalın. Sevgiler Agora Ailesi
··1 alıntı·
4.350 görüntüleme
Agora okurunun profil resmi
Sizin üzerinizde ah var, ah; beddua var sizin üzerinizde! Sizin üzerinizde açlıktan ölen kübra bebeğin ahı var. Ataması yapılmayan öğretmenlerin ahı var. Uludere'de bombalanan çocukların ahı var. 'Ergenekon'un kasası' dediniz, cenazesini belediye kaldırdı; Kuddusi Okkır'ın ahı var. Onuru için intihar eden yarbay Ali Tatar'ın ahı var. Türkan saylan'ın ahı var. Van Yüzüncü Yıl üniversitesi genel sekreterinin ahı var. Bu ülkeyi kuran '2 ayyaş' dediğiniz Atatürk'ün, İsmet İnönü'nün ahı var. Eskişehir'de sokak ortasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın, Abdullah Cömert'in ahı var. Kuruttuğunuz derelerin intikamı var. Kestiğiniz ağaçların, yuvalarını bozduğunuz kuşların ahı var. Hes'lere karşı direndiği için yargılanan Leyla'nın ahı var. Türkiye; rüşvetle, yolsuzluklarla, para sayma makineleriyle, çelik kasalarla, ayakkabı kutusundaki dolarla çalkalanırken içinizden bir vicdan sahibi çıkıp da 'burada yalan var, burada talan var, burada hırsızlık var, burada haram var.' diyemedi. Her şey faiz lobisiydi, siz de 'her şey caiz lobisi'nin üyesi oldunuz ve bunları 'hamdolsun.' diyerek kapatmak istediniz. Ben hamdolsun demiyorum, haram olsun diyorum! Haram olsun diyorum! Haram olsun diyorum!" M. İ. - 20.12.2013
Emre Uçar okurunun profil resmi
Ayrıca, cahil kalmayı bir tercih olarak saygı duyulası bir şey gibi bize kabul ettirmeye çalışan, bile isteye içten içe 'bunu bilmiyorum, bilmek de istemiyorum' diyen ama dışarıya karşı 'en çok ben biliyorum' tavrını takınan CAHİLLERE artık ben müsamaha göstermek istemiyorum kardeşim! Böyle bir cahil sınıfı da var: Kendi isteğiyle cahil olan.Ben bu cahile cahilsin diyeceğim!
Agora okurunun profil resmi
Hocam söylediklerinize katılıyorum ancak bu noktada eklemem gereken bazı düşünceler var. Ülkemizdeki cehalet sorunu yeni başlamış bir sorun değildir. Atatürk'ün başkenti Ankara olarak seçmesinin nedeni sadece savunma açısından stratejik bir nokta olduğu için değil, diğer şehirlerimizinde ön plana çıkarak topyekûn bir aydınlanma amaçlamasındandır. Herhangi bir Avrupa ülkesinin en geri kalmış şehri ile başkenti arasında modernleşme seviyesi açısından bir uçurum bulunmaz, bizde ise şehirler arasında büyük bir uçurum var. Maalesef Atatürk'ün meşalesini yaktığı aydınlanma süreci amacından sapmış ve cehalet hükümetlerce istifade edilen bir fırsat olmuştur. Her şey eğitimle yeşerir cehaletle solar.
4 sonraki yanıtı göster
Agora okurunun profil resmi
Edebiyat ve Felsefe Odaklı Seçim Tavsiyeleri #206289085
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.