Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

#benim kalemim
Benim gurbetim Çocuklu ,anneli, babalı Bir ev Işıklar gittiğinde Duvardaki gölgeden kuşlar Babanın komik fıkraları Sıra dayağının serüvenleri Uçan terlik efsanesi Kumanda savaşında Haber kanalı açan baba Gözü yaşlıda olsak Sofra eksik olmayacaktı Tuz eksik olacak Ama Karnı tok ağlayacaktık Yer yataklarında Çarşafların içine girip Herkesi uyutup Açacaktık televizyonu kardeşimle Sonra Uykulu uykulu okula Yazın dolusup bir arabaya Köye gidicektik illa Annem anasını babasını özlerdi Tek kızdı annem İki abisi vardı Annem derdi Ben dedenin geliniyim Sevgi göstermezmiş hiç Niye sevmedi derdim İş vardı kızım Vakit mi vardı derdi Sevgi böyle birşey mi anne Sevemezlermiş,saygıymış Dedem annemden sonra Beni her gördüğü yerde ağlar Ferize'ydi Annemin adı Dedem eşeği ile gelirdi Bizi karşılamaya Nasrettin Hoca sanki başımıza Bayram sabahı inerdik köye Börekler kokardı Görpem diye severdi bizi nenem Domates salatalık bahçeden Dedem bibere tuz banar Kıtır kıtır yerdi Hey gidi Dedem Şimdilerde alzheimer Beni tanımıyor Kırk kere anlatıyorum sıkılmadan Bak diyorum dede Ben Ferize'nin kızıyım Ferize dediğimde Ağlamaya başlıyor Çünkü Bütün hikayeyi Bir isim hatırlatıyor Demişmiydim, Dedemin evi Annemin mezarına bakıyor Yaş olmuş doksan iki Annemin mezarının Karşısında Nenemi kaybetti önce Aklını kaybetti sonra Babam annemi kaybetti Köye yerleşti Annemin mezarı biraz ilerde Onunda köpeği var Ama çok seviyorum Dedemin köpeğin adı karabaş Bizi kovalardı sürekli Babamın köpeğinin ismi dabili Babam annemi kaybetti Dedem annemi kaybetti Kaderin aynı olması Mühim mi bilmiyorum Ama Anne önemli biliyorum Bir üzüm bağı vardı dedemin Üzümlerini toplardık Bir elma ağacının gölgesinde Ekmek arası zeytin yerdik Ben yerdim tabi onu Hepsi kömbe delisi Eşşekten korkuyorum diye Köpeği ile gelirdi dedem Ki ben köpeğindende korkardım İmamdan önce uyanırdı nenem Sabahın beşi tıkır tıkır Merdivenler güp güp Küçücük kadın evi sallıyor Tavuklarını salıvermiş İnekleri beslemiş Sütünüde kaşla göz arası mayalamış Ağlardı arada Yemenisiyle silerdi yaşını Biz hep dışarıdaydık Köyün çağlarıyla Çelik çomak oynardık Damda bulgur kaynatırdı anam Tarhana kuruturdu Babam bağdan gelmiş Heryeri pıtırak olmuş Bide üstünde toz toprak Çay var mı bu garibana derdi Bunu semavere sorardı Akşama közlemek için Biraz mısır getirmiş Severdik köyümüzü Şimdi tahtalı köy oldu Tahtadandı evimiz İçinden annemi götürdü Sonra nenemi Dedem Dayımın yanında gurbette Ben gurbetim bunlara Benim gençliğim gurbet Ağrekte toplanırdı çağlar çocuklar Arada inekler koyunlar gelirdi Bir havası vardı Sanki bir daha bulamayacağım Köy dediğin tezek kokmalı Öyle Karşında birden Bir Koç belirmeli Dedemin camı vardı Divanın yanında Orda hem yer hem yatardı cami çıkışı herkesi çağırırdı Üç beş arkadaş Sakin sakin konuşur Bilhassa tane tane anlatırdı Maviydi gözleri Kıpırdamadan dinlerdi herkes Ben deliydim derdi Deliydi Dedem Öyle sert mizacı varmış eskiden Lakabı da icinin ali Cici derlermiş Cici olmuş ici Eskiler işte Elinde sopa ile gezermis Gece onun evinin önünde Kimse ses çıkaramazmış Yonca bahçesinde oynarken Arkamızdan gelmiş bir gün Hikayesini bildiğimizden Biz döver diye kaçtık Dedemin evinin önündeki Buğday ambarina saklandik Dedem seslendi Bu ambar benim O yoncalarda benim Ama sizde Benimsiniz Üç beş şeker getirdim İsterseniz iciyi kızdırmayın Gelin salıncak kurayım Yada rahat durun. Rahat durmazdık ama Biz rahat nefes alırdık. Hiç dövmedi bizi Nenem kendi elini öper koyardı yanağıma Ben öpmeye bile kıyamam sizi derdi Eskiler farklı severdi Benim gurbetim farklı sevilmek Eksildik sürekli Eksilmeyen herşeye gurbetim. Süslü püslü duran Puslu gözüken herşeyin yabancısıyım Benim hakikatim Hakkaten sevgi Öyle ki hakkimdan gelecek Benim hakkım gurbet değil Ama gurbetim hakmış benim.
·
197 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.