Çok güzel bir otobiyografik roman Gelişin Bilmecesi. Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Naipaul, ailesi Hindistan’dan Karayipler’de bir ada ülkesi olan Trinidad’a göçünce burada doğmuş. Gazeteci olan babasının da etkisiyle genç yaşta edebiyatla ilgilenmeye başlamış ve 18 yaşındayken yazar olma arzusunun peşine düşerek Oxford’da burs kazanıp, tek başına İngiltere’ye göç etmiş. 1950’de ilk kez İngiltere’ye gelen yazar, bundan yirmi sene sonra Salisbury şehrinin küçük bir köyüne yerleşmiş ve yaklaşık yirmi sene burada kalmış. Gelişin Bilmecesi, çoğunlukla yazarın yirmi senesini geçirdiği bu köyü, köydeki bir malikaneyi, insanları ve köyün doğasını anlatımından oluşuyor. İlk bölümde köyü, evleri ve doğasıyla uzun uzun anlatıyor Naipaul. O yüzden baştan söyleyeyim tasvir sevmeyen, olay odaklı olmayan metinlerde sıkılan bir okursanız pek sizlik bir roman değil. Ama ben yazarın cümlelerini ve anlatımını çok beğendim. Uzun uzun ve detaylıca her şeyi betimlemesine rağmen yormadan, gözünüzün önünde köyü yavaş yavaş resmediyor. Sevdiğim bir diğer nokta da köydeki bir malikanenin tarihi ve yıllar içinde geçirdiği değişimleri, ülkelerin ve dünyanın değişimi ve dönüşümüyle paralellik kurarak anlatması. Hint kültürünün etkisi altında ve bir sömürge ülkesinde büyümüş, sonrasında bu sömürgeler sayesinde refah içinde yaşayan bir ülkeye göçmüş biri olarak dünyanın iki farklı ucunu birleştiriyor adeta bu anlatımıyla. Kitabın en sevdiğim kısmı olan ikinci bölümünde ise Naipaul on sekiz yaşına götürüyor bizi ve İngiltere’ye göç hikayesini anlatıyor her yönüyle. İlk kez ve tek başına genç yaşta ülkesinden ayrılıp, çok farklı bir kültüre ve ülkeye, yazar olmaya gitmesini anlatan, her anlamda çok güzel bir olgunlaşma hikayesi bu. Dünya bakışının oturması, hem bir göçmen hem de bir yazar olarak kimliğini keşfetmesi, büyüdüğü kültüre ve ülkeye dışarıdan bir gözle bakması ve çocukluğun romantizmiyle önyargılarını sorgulayıp ayakları yere basan bir yetişkin ve yazar olma yolculuğunu çok samimi ve etkileyici anlatmış Naipaul. Benim hakkında çok bilgi sahibi olduğum bir yazar değil, Gelişin Bilmecesi de yazarın okuduğum ilk kitabı ancak eleştirilenler dahil yazarın fikirlerinin köklerini anlamaya da yardımcı bana göre bu bölüm. Zaman zaman bana kendi göçümü anımsatması da hoşuma gitti. Sonraki bölümlerde ise köyün yine detaylıca doğasını ve önceki bölümlerde anlattığı malikanenin bahçesini anlatıyor yazar. En sonlara doğru bu kadar uzatmasaydı keşke diye düşünürken bu kez de insanın hayat döngüsünü sokuyor devreye ve etkileyici bir nokta koyuyor romana. Kısacası beğendim Gelişin Bilmecesi’ni. Yazara özel bir ilgim olmamasına rağmen büyük ilgiyle okudum. Anı ya da otobiyografi türünde okumaktan hoşlananlara tavsiye ederim.

Gelişin BilmecesiV. S. Naipaul · Can Yayınları · 201332 okunma

··

1.711 görüntüleme

Dewrim

@Kahvekedikitap ·

17 Mayıs 2023 18:26

440 sayfa 21 saatte 🤭

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İpek Dadakçı