İskender Pala
“Bu bab, Erdebil yakınlarında bir yerlerde yıldız toplayan çocuğun sevgiyle tanışması beyanındadır.” diye başlıyor bütün hikaye… Bakmayın adının
Şah ve Sultan olduğuna; baştan sona bir sevgi arayışı, baştan sona bir sevgi değerlendirmesi aslında olan biten… Zaten hemen ilerde bir nasihat karşılıyor bizi, “Ey yolcu, sevgiye yürü, ta ki hakikate eresin!” diye. Tıpkı bundan bin yıllar öncesinde
Platon (Eflatun) ’un “Bilgisizlik ile bilgililiğin arasındaki yolda didinen, bilgelik sevdalısı biridir” cümlesine gönderme yaparcasına…
Bir tarafta Şah İsmail, bir zamanların Hıtaî, bir zamanların Hataî’si(hata yapanı); bir yanda Sultan Selim, Yavuz hükümdar; birisine yoldaş Aka Hasan, diğerinin yoldaşı Can Hüseyin… İkiz kardeşlerin kaderi bambaşka coğrafyalarda iki büyük hükümdarın yanında şekilleniveriyor. Tarih iki büyükten birini bir basamak daha yükseltiyor görünürken diğerinin ayağından ikbal basamağını çekiveriyor gibi… Hikaye bu iki hükümdar arasındaki çekişmeyi farklı bir üslup ile ele almış ve gerginliği kâh coşturup kâh durgun kılarak ilerlemiş görünse de arka planda gelişenler başka aslında: bu hikayede figüranlar başrolde. Hep bir elden sevginin arayışındalar, gerçek sevginin… Neden? Çünkü: ‘Akıllı insan kendisine zarar verecek sevgiyi istemez.’
Kitabın kurgusunda bolca soslanmış yerler göze çarpıyor ilk bakışta. Yazar her ne kadar kitapta kaynakça paylaşmış olsa da ben tarih romanından ziyade güzel bir kurgu okuduğumu itiraf etmeliyim. Kitabın satır aralarını süsleyen şiirler ise gerçekten harikaydı demeden geçemeyeceğim. Pusatları kadar kelimeleri de güçlüydü iki hükümdarın.
Kitabın serim, düğüm ve çözüm kısımları güzel aktarılmış, dahası ağızda buruk bir tat bırakan hüzünlendiren bitiş ile veda etmiş bize hikaye. Bir inci ile başlayan hikayemiz, bir başka incinin toprağa düşmesiyle bitiyor ve biz sevgi arayışının peşindeyken, kendimizi kimsesizler mezarlığında buluveriyoruz.
Şu dünya kavgasından sıyrılıp lüzumsuz olanı sevmekten kaçmaya, böylece kıyamet günü hor ve kederli kalkmamaya andolsun mu?
Aldı Kamber Can söyledi, bakalım ne söyledi…?
Kitapla kalın…
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,6bin okunma