Gönderi
·
Not rated
#karanlığınşehri2
Karanlığın şehri o gece bir ışığı misafir etti. Bu ışık gökyüzüne değil, efsunlu bir kadına aitti…
“Kelimeler, kelimeler.
Her sıkıştığında beni terk edip beynimi ıssız bir araziye dönüştüren bencil kelimeler... Ve yüreğim, en az benim kadar toy, acemi, çaylak yüreğim... Nasıl da hızlandı şimdi, koca ayaklı insanların kovaladığı bir serçeninki gibi. Kendini bilmez ellerim şimdi can atıyordu kalbimin üstüne bastırılıp atışlarını gizleyebilmek için...”
‘Bu dünya senin için çok karanlık ve aydınlığını fark edenlerin seni yutması an meselesi! ‘
İlk kitapta Karanlığın ve krallığın hüküm sürdüğü diyarda bulmuştu ansızın kendini Efsan. Bu diyara alışması ve asıl Alaz ile içine düştüğü bu durumu çözmesi gerekiyordu. Bunun için güçlü duruşu taktire şayan.
Şimdi ise bahsedilen kitabı bulmak için Alkandros topraklarına giriyor. Hala kendini sıradan bir insan sanmış olması bir yana, Alkandros Kralı Karan’dan kurtulmaya çalışırken karşılaştıklarıyla bu inancına gölge düşmeye başlıyor ve sorguluyor haliyle. Sırlar ve saklanan pek çok gerçekle kendisni azılı bir çatışmanın içinde buluyor Efsan…
Benliğini bulma arayışının ortasında yetmezmiş gibi birde Alaz’la arasında filizlenmeye başlayan aşk ve yaşanan pek çok zorlukla baş etmeye çalışıyor. Ne olursa olsun herşeye rağmen Efsan’ı koruma sözü veren Alaz’da hem psikolojik hemde fiiziksel bir savaşın içindedir. İkisinin bu çatışması,zorlukları bir yana bir de krallıkların karşı karşıya gelmesiyle Alaz’ın bir seçim yapması gerekir. Yapacağı bu seçimle bir isyanın fitilinide ateşleyecektir. Bakalım bu seçimin getirisi Alaz ve Efsan için nelere yol açacak göreceğiz…
·
307 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.