Git tabut getir” derler.
Tabut yaptırır, ceset bozulmasın diye ilaç, kefen alır.
Kafası kesilmiş, kasıkları parçalanmış, vücudunda delikler olan oğlunun cesedini bir torbaya koyar, tabuta yerleştirir. 5 Liraya bir hamal tutar. Cenazeyi ve tabutu taşır, içine koyarlar. Hamal babaya döner;
“Ne oldu, bu nedir?” der.
“Oğlumdur” der baba, “Solcuydu, burada, işkencede öldürdüler, onun cenazesidir” diye karşılık verir.
Bir babaya, bir de cenazeye bakar, Diyarbakırlıdır hamal, ağlamaya başlar;
“Ben almayayım o 5 Lirayı, helal olsun” der, hıçkıra hıçkıra ağlar, yürür, gider…
#İbrahim Kaypakkaya