Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
Kim Bu Yazar?
Yabancı olduğumuz adalet, huzur, refah, şeffaflık, eşitlik, hesap verebilirlik gibi unsurlardan söz etmiş. Geçmişte futbol ile ilgilendiği de söyleniyor. Sanırım babasının isteği üzerine futbolu bırakmış. Bana ressam olmak isteyen fakat resimleri beğenilmeyen birisini anımsattı. Beyefendinin ekonomist olduğunu da duymuştum. Adalet diyor, şeffaflık diyor, hesap verebilirlik diyor. Ne kadar hoş. Şimdiki yönetimde hasret kaldığımız bazı şeyler. Bu yazar iyi birisine benziyor. Keşke cumhurbaşkanı olsa. Memleketimizi muasır medeniyet seviyesine çıkarabilir... Sırf merak ettiğim için okudum. Beş altı sayfalık makaleyle açıklanabilecek bir konuyu koca bir kitap olacak kadar uzatılmış. Haliyle kendini tekrar etmiş. Aynı cümleler farklı kelime kombinasyonlarıyla kurulmuş. Bu yüzden hiç akıcı değil. İçeriğine bakacak olursak, ırkçılık, göçmen karşıtlığı, islamofobi ve Suriye konularına az değinilmiş. Kitabın büyük çoğunluğunu kapsayan konu da Birleşmiş Milletler'in bozuk yapısı, yalnızca beş daimi ülkenin çıkarına hizmet etmesi. Yani BM için reform şart diyor. Çözüm önerileri de veto imtiyazları kaldırılsın, üye sayısı arttırılsın, adalet hesap verebilirlik, şeffaklık olsun diyor da bunları kendisi uyguluyor mu? Reform için sloganı da: "Dünya beşten büyüktür." Bir de Suriyeliler konusu var. Kitaptan alıntı yapayım bu konu hakkında: "Bugün dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye gibi ülkeler...Türkiye yıllardır, 4 milyona yakın Suriyeli sığınmacıyı, tüm ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle kendi topraklarında barındırmaktadır. Bir o kadar Suriyelinin ihtiyaçlarını da sınırımıza yakın yerler başta olmak üzere, kontrol altında tuttuğumuz bölgelerde, yerinde karşılıyoruz. Bütün bu faaliyetleri, uluslararası toplumdan ve kuruluşlardan kayda değer bir destek almadan, kendi imkânlarımızla ve halkımızın desteğiyle yürütüyoruz." Hani kayda değer bir destek almadan sığınmacıların tüm ihtiyaçları karşılanıyor demiş ya acaba kendi vatandaşı tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu? Erdoğan'ın önceliği nedir? Kendi vatandaşı mı yoksa mülteciler mi? İnanın hiç zor bir soru değil. Neyse kitabın konusuna geri dönelim. Sürekli zikredilen cümle BM insanlığın dertlerine çare olamaz reform şart. Peki reform yapılsa düzelecek mi? Hiç sanmıyorum bu tür örgütlenmeler yalnızca kağıt üzerinde geliyor bana. Birleşmiş Milletler Barış Gücü savaşa engel olma, barışın kalıcılığını sağlamak için var. Kağıt üzerinde bu mevcut lakin bunu yerine getirebiliyor mu? Azerbaycan ve Ermenistan Birleşmiş Milletler üyesi iki devlet ama aralarında huzursuzluk çıkıyor. Birleşmiş Milletler buna engel olabiliyor mu? Hayır. Aynı şekilde Pakistan ve Hindistan SAARC üyesi. Kuruluşun amaçlarından birisi de ülkeler arasındaki dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek. Bu kağıt üzerinde mevcut ama uygulanıyor mu? Hayır, hala iki devlet arasında Keşmir problemi var. Rusya ve Ukrayna'nın da ortak olarak bulunduğu uluslararası örgütler var ama şimdiki durumlarını biliyoruz. Bu tür örnekler uzar gider. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlerin uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için devlet-içi çatışmaları sonlandırması mümkün değil. Dolayısıyla kitaptaki görüşlere katılmıyorum.
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021731 okunma
·
1 artı 1'leme
·
339 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.