kitap yorumu
| Rüzgârın Sesi Serisi -1 Rüzgâra Dokunmak // Kübra Kiraz Berk |
: Sayfa sayısı - 441
: Kitap Türü - Romantik Dram
#kitapkonusu •
Siz her şeyi geride bıraktığınızı düşünmenize rağmen, geçmişin izlerinden kaçmak ne kadar mümkün?
Rüzgâr Ulu, asistan doktor olarak çalıştığı hastanede sıradan bir hayat süren genç bir kadındır. Ta ki kapısının önünde, birtakım saplantılı aşk notları bulana dek... Bu korkunç notlarla beraber zihnine şüphenin ilk tohumu düşer ve geçmişin kirli izlerinin peşini bırakmadığını fark eder. Mavi Gece'den tanıdığımız Emir ve Gece'nin de yer aldığı romanda Rüzgâr artık ılık bir melteme değil, fırtınaya dönüşmek zorundadır. Peki, Mavi Gece'nin Tuna'sı bu fırtınanın oluşumunda nasıl bir rol oynayacaktır? Bu kitapta kendi kaderini şiddete teslim etmeyen güçlü bir kadının hikâyesini okuyacaksınız. #arkakapakyazısı
#kitapyorumu •
Bir kadın düşünün. Adı Rüzgâr Ulu. Hayatın acımasız yönüyle daha el kadarken tanışan bir kadın. Babasından şiddet gören, ev dediği o yerden kurtulmak için günleri saymış bir kadın. Ev kelimesinin dört duvarı bir çatısı olan yerden ibaret olmadığını; huzur, sevgi, şefkat neredeyse, oranın yuva olduğunu acıya acıya öğrenmiş masum bir genç kadın. Rüzgâr Ulu, yaşadığı hayata meydan okuyan, emekleriyle düştüğü bataklıktan çıkmayı başaran oldukça güçlü bir kadın.
18 yaşına girip üniversite sınavını kazandığında ev denilen cehennemden kaçarak İstanbul'a yerleşen Rüzgâr, savrulmaktan öte gördüğü hayata dair direnmeyi öğrenirken bizlere de daima dik durmamız gerektiğini anlatıyor. Hayatın her türlü zorluğu barındığını, bize düşenin ise o zorlukta düşmeyi değil, her türlü korkuyu aşarak yenmeyi gösteriyor. Yorulabileceğimizi, bazen hıçkıra hıçkıra ağlayabileceğimizi ama asla pes etmememizi söylüyor. Başkası için değil kendimiz için yaşamayı çok güzel ifade ediyor yazar.
Toplumumuzun en önemli sorunlarından biri olan "Kadına Şiddet"i ele alan kitabımız karakter anlatımıyla ilerliyor. Rüzgâr'ın saplantılı platoniğini okurken yazılar o kadar tanıdık geliyor ki televizyonlarda günlerce üst üste gördüğümüz Kadın Şiddet'lerinin arka yüzünü okumak tüylerimi ürpertti. Hiç suçu günahı yokken bir saplantılı yüzünden Rüzgâr'ın neler hissettiğine şahit olmak gözlerimi doldurdu. Kapı ardında ağlarken yanında olmak, elini tutmak, yaşadığı o zorbalığa karşı birlikte durmak istedim.
Neyse ki Tuna benim yerime en olacağı zaman da Rüzgar ile karşılaşır. Aynı apartmanda tesadüfen oturan Tuna zamanla Rüzgâr'ın kalbine girerken aynı zamanda yaşadığı taciz olayını da fark eder. Rüzgâr'a yardımcı olurken önünde değil yanında destek olur. Geçmiş sorunlarıyla hayatını babasının eline bırakmamış olan Rüzgâr'a ne kadar güçlü olduğunu hatırlatıyor. Psikopat aşığın kim olduğunu bulmaya çalışırken, ikili arasındaki sevginin kaçınılmaz gücüne de yenik düşerler.
Oldukça gerçeği anlatan, yer yer romantizm barındıran, kadının gücünü gösteren, korkuların üzerine götüren ve yer yer de ağlatan bazen tebessüm ettiren oldukça dolu dolu yazılmış bir kitap. Hayatın içinden olması; kör kalınan, sağır olunan durumları tokat gibi çarpıyor insana. Beni oldukça etkileyen bir serüvendi Rüzgâra Dokunmak. Özellikle zihniyeti körelmiş insanlar için ziyadesiyle açık bir seriydi.
#alıntı
"Birine sıkıca sarılmak canını acıtmadığında güzeldir. Kemikleri kıran sevgi, artık sevgi değil, sevgiye ihanettir."
K. Kübra Berk
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.