Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

415 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hayatını Tükettin Mi?
Sen hayatını yaşadın mı? Yoksa hayat mı seni yaşadı? Hayatını seçtin mi? Yoksa o mu seni seçti? Onu sevdin mi? Yoksa pişmanlık mı duydun? Hayatını tükettin mi diye sorduğumda bunu kastediyorum. Bu soruların cevabını yine bir alıntı ile vermek istiyorum. -Benim için çok geç! Çok çok geç artık! Sonsuza kadar konuşabiliriz ama hayatımı değiştiremem, başka hayatların ipleriyle sıkı sıkıya bağlanmış durumda. Ama beynim şu alıntıya da onay veriyor. -Hayatımı değiştirmeliyim! Yoksa yaşadığımı hiç hissetmeden ölümle karşılaşacağım. Bir kitabın beni bu kadar ikilemde bıraktığını ve hayatımın yönünü değiştireceğini düşünmemiştim. Kitabı da şahsen ilk bölümünü okuyup merak ettiğim için denemek istemiştim. Zaten beni tanıyanlar aslında benim bu kitabı okumayacağımı bilir. Ama işte arada benimde deliliklerim tutabiliyor:) Bir kitabı okurken yaşlanmak nedir? Gerçekten okuduğum her sayfada, yaşadığım her duygu da yavaş yavaş yaşlandığımı hissettim. Breur gibi ölüm korkusu ile karşı karşıya geldim. Dedim ki daha 30'a bile merdiven dayamadın ama bu korku ne? Yok söz geçiremedim. Hala daha bu korku içimde duruyor. Ya hayatımı istediğim gibi yaşamadan ölür gidersem? Her bir satırında kendimi sorguladım. Karakterlerin hepsinden nefret ettim ama her seferinde de onlarla birlikte aynı düşüncede olduğumu fark ettim. Doktor Breuer'dan o kadar çok nefret etmeme rağmen aynı acıları yaşadığımızı görmek, düşüncelerimizin bizde bıraktığı izleri okumak korkunçtu. Gerçekten gözlerim kapalıyken, bir şeylerin farkına varmamışken daha mı iyiydi sanki? Hep belli bir zaman bekleyeceğim sonra hayatıma yön vereceğim dedim ama şimdi bunu nasıl yapacağımı bile şaşırdım. Gerçekten benim için çok anlamlı ve çok özel bir okuma olduğunu söyleyebilirim. Her kitabın doğru bir zamanı olduğuna inanırım. Bu kitabı bir çok kez görmeme ve sürekli oku denmesine rağmen şuan okuduğum için çok mutluyum. Bu kitabı geçmişteki mavi okusa eminim ki birşey anlamaz, hatta çoğu şeyi görmezden gelip sıkılırdı:) Size hemen okuyun diyemem. Ama bir gün mutlaka okuyun. Kitabın gerçeklerle harmanlanarak bir kurgu oluşturulması ise beni bir tık üzsede yazarın hayal gücüne de büyük hayranlık duydum:) Ve tabiki yine manyaklığımı konuşturup başka kitaplarını da alacağım:) Kitabı anlatmayı ve büyüsünü kaçırmayı çok istemesem de ne okuyacağınıza dair ufak bir konu bırakmak istiyorum: -Viyana'nın en ünlü doktoru Breuer ve hastalığını hiç bir doktorun geçiremediği, bunalımlarına son veremediği mağdur Nietzsche'nin, Kendine sonsuz güveni olan ve nietzsche'nin hastalığında payı olduğunu düşünen Lou Salome'nin bu ikiliyi bir araya getirmesiyle başlıyor olaylar. Ardından yapılan ikna çabaları, terapiler, aşkın ve dostluğun önemi, Nietzsche'nin muhtemelen beyninizi yakacağı düşünceleri, Breur'un kendini keşfetme çabası ve iyileştirecek kişiyken iyileştirilecek kişiye dönüşmesini okuyoruz:) Ay kitapla ilgili daha konuşmak istediğim o kadar çok şey var ki. Ama hep aynı şeyleri tekrar etmek de istemiyorum. Sadece zorlu ama keyifli bir yolculuğa hazır olduğunuz da okuyun deyip kaçıyorum:)
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,6bin okunma
·
210 görüntüleme
SadeceKübra okurunun profil resmi
Yanlışlıkla kitabı buraya yazmışssın broo
Mavi okurunun profil resmi
Şşşşş😅
SadeceKübra okurunun profil resmi
Bir kitabı okurken yaşlanmaktan sonrası yok bende 😁😁
Mavi okurunun profil resmi
Benim kitabı okurken 20 senem gitti sizde incelemeyi okurken yaşlanın biraz😅
SadeceKübra okurunun profil resmi
Alıp okumama gerek kalmadı tşk 😁😁😁
Mavi okurunun profil resmi
Kafanı kırarım senin 😅😅
SadeceKübra okurunun profil resmi
Yaşlandım resmen bu kadar mı fark eder 😁😁😁
Mavi okurunun profil resmi
Laaaannn sjxjxkkdksllxc
SadeceKübra okurunun profil resmi
Yorumu okurken 3 senem gitti 😁😁
Mavi okurunun profil resmi
Allahın hakkı üçtür diyip susuyorum 😅😅
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.