Yaşamın İçinden Keyifli Yazılar
2015 yılında Haldun Taner’in doğumunun 100. yılında Yapı Kredi Yayınları yazarın tüm eserlerini gözden geçirilmiş yeni baskılarıyla yayımlamaya başlayınca pek çoğunu almış, kenara koymuştum. O yıldan beri her yıl bir iki Haldun Taner eseri okurum. Bu kez sıra onun son fıkra kitabı “Koyma Akıl, Oyma Akıl”a geldi.
1930’lu-1940’lı yıllardan itibaren günceli aktarmayı amaçlayan fıkra (köşe yazısı) türü edebiyatımızda önemli bir yer edindi. Öyle ki bazı yazarların yazdığı yazılar gündem belirledi, tartışmalara yol açtı. Peyami Safa bir gazeteden ötekine geçtiğinde bıraktığı gazetenin okurları da yeni yazacağı gazeteye geçermiş. Bu türün Peyami Safa’dan başka geçmişte şöhretli kalemleri oldu: Şevket Rado, Ahmet Rasim, Refik Halit Karay, Ahmet Haşim, Aziz Nesin, Çetin Altan, Nurullah Ataç gibi Haldun Taner de “Tercüman” ve “Milliyet” gazetelerinde aktüeli okurlarına aktarmayı amaç edindiler.
Fıkra, gazetenin belirli bir sütununda yazıldığı için kısa olmak zorundadır. Aktaracaklarını kısa bir biçimde aktarmak zorunda kalan yazarlar, mecburen geniş çaptaki düşüncelerini öz bir biçimde vermeye yöneldiler. “Kısa ve öz” birlikteliği yazarları dilde de ustalaştırdı. Siz bakmayın şimdinin sığ kalan köşe yazılarına. Refik Halit’in 18 cilt tutan fıkralarının hangisini okusanız bir dil şöleninin içinde bulursunuz kendinizi.
Haldun Taner’in 1971-1985 yılları arasında Tercüman ve Milliyet gazetelerinde yazdığı yazıların bazılarını toplayan “Koyma Akıl, Oyma Akıl”ı okuduğumda bazı şeylerin farkına vardım: Ülke olarak gündemimizin hiç değişmediğini anladım mesela. Yazarın o gün şikâyet ettikleriyle bugün şikâyetçi olduklarımız arasında çok az fark var.
Günceli aktarırken geleceğe kalabilmek ancak bu çapta yazarların başarısı oluyor. Bir yanda dil lezzeti, öte yanda hiç eskimemek okuru kuşatıveriyor. Dört yaşına varana kadar çocuk eğitiminde dikkat etmemiz gerekenlerden tutun da ülke olarak matematik bilgisi eksikliğimize, geçmişi hatırlarken (anılarımızı yazarken) keyfimizce yaptığımız rötuşlardan selam vermenin inceliğine kadar pek çok konuyu gündemine alıyor yazar. Hem ülkenin o yıllardaki siyasi gündemini takip edebiliyoruz hem de hep bizimle olacak konuları bir de Haldun Taner farkıyla okuyoruz.
Kadıköy’de Şehir Tiyatroları binalarının en güzelinin ismini taşıyan Taner, sadece oyunlarıyla değil öyküleriyle, köşe yazılarıyla ve anılarıyla edebiyatımızda her zaman geniş bir yer tutmaya devam edecek.
Koyma Akıl Oyma Akıl 
Haldun Taner
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.