Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin...
Hayat kaybettiğimiz yerden başlar... Evet evet doğru okudunuz hayat kaybettiğimiz yerden yeniden başlar. Kazanmak için kaybetmek, başarılı olmak için başarısız olmak gerekir. Önce kaybedeceğiz, başarısız olacağız ki kazanmanın da başarmanın da ne olduğunu anlayalım ve kıymetini bilelim.Unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin...Hayatta her zaman güzel şeyler olmaz, olamaz eğer öyle olsa hayatın anlamı olmaz. İnsanız sonuçta ve bir şeyler yaşayarak hayatı öğreneceğiz. Gün gelecek üzüleceğiz, ağlayacağız her şey üst üste gelecek belki ama umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz. Güzel günlerin yola çıkmış bize gelmekte olduğunu unutmayacağız. Her acı hafifleyecek zamanla. Her yara kabuk bağlayacak elbet. Yeter ki biz umutsuz olmayalım. Kimseye yaralarımızı belli etmeyelim mümkünse. Çünkü insanlar hele de o güvenip derdimizi anlattığımız insanlar en çok onlar yaraladı bizi. En çok onlara güvendik ama onlar ilk tartışmada acılarımızı yüzümüze vurdular. Bizi hatalarımızla, yaşadıklarımızla yargıladılar. Şu söze çok inanırım: "Unutma; düşman kör nişancıdır ama dost nereden vuracağını iyi bilir." Evet gerçekten de böyle güvenip derdimizi anlattığımız insanlar bizi en hassas yerimizden vurdular. En çok onlar yaraladı bizi. Hayat işte bir şeyleri yaşayarak öğreniyor insan.Tecrübe... Hepsi birer tecrübe oluyor. Yapmam dediği şeyleri yapıyor insan. Asla dediklerini yaşıyor zamanı geldiğinde.Bir dakika sonrasında ne olacağını bilemediğimiz hayatta büyük laflar ediyoruz. Ama gün geliyor hepsini teker teker yaşıyoruz. Kırıyoruz, döküyoruz karşılıksız kalacağını zannediyoruz ama kalmıyor, kalmaz. Ben Rabbim' in adaletine inanırım. Hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını bilirim. Hayat felsefem bu. Şimdiye kadar bana kötülük yapan, yapmaya çalışan her kime yaşattığını yaşarsın dediysem her biri yaşadı gerçekten. Aynı şekilde ben de kime ne yaşattıysam aynısını yaşadım. Acı da olsa anladım yapmamam gerektiğini... Önyargılı olmamak gerekiyor. Önce dinlemek lazım. Biliyor muyuz karşı taraf ne yaşadı, ne acılarla mücadele etti? Bilmiyoruz, öyleyse niye bu önyargı? Ne kadar yanlış oysaki. Biz okuyan, öğrenen bir topluluğuz bu bize yakışmaz. Bazen ben de yapıyorum farkında olmadan ama fark ettiğimde yaptığımdan utanıyorum. Yanlış olduğunu bir kez daha anlıyorum. Yapmamalıyım, yapmamalıyız. Çok bağlanmamak gerekiyor mesela hiçbir şeye, hiç kimseye. Biliyoruz bizden alınacak bir gün, bize ait değil. Bu dünyanın derdine, telafisi olabilecek şeylere çok üzülüp, sağlığımızı bozmamalıyız. Böyle kötü bir şey yaşadığımızda tek bir soru soru soralım kendimize o da şu; Değer mi? Üzüldüğümüze, sağlığımızı kaybettiğimize değer mi? Eminim birçoğunuz değmez dedi. Evet değmez. Hepsi gelip geçici çünkü... Hiçbir yere ait hissetmiyorum kendimi. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir arayış içerisindeyim, ama ne aradığımı bilmiyorum. Bir şey bekliyorum ama ne beklediğimi bilmiyorum. Garip işte ben de anlayamıyorum... Sevgiyle yaklaşıyorum her şeye herkese. Doğayı, çiçekleri, kelebekleri, kuşları, çocukları, maviyi, yeşili, yıldızları, gökyüzünü, denizi vs. seviyorum. Onları sahipleniyorum. İyiliği savunuyorum hep çünkü bu benim davam. İyilik daima kazansın... Zamanın kıymetini bilmek gerek, geçmişi geçmişte bırakıp gelecekten umudu kesmemek gerek. Anı yaşamak gerek. Zaman geçip gidiyor gerek var mı bu küslüğe, kırgınlığa? Yok. Gerçekten yok. Her şeyin acısı geçiyor da şu kalp kırıklığı hiç geçmiyor. İnsanlar hep kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ediyor. Ne yaparsanız yapın onlara yaranamıyorsunuz. Her türlü destek olursunuz onlara ama onlar en ufak hatanız da siler atar sizi. On tane iyilik yaparsınız onlar yaptığınız bir tek kötülükle sizi bitirir. O yüzden ne yaparsanız yapın kötü hep siz olacaksınız çok takılmayın onlara. Bırakın onlar nasıl bilirse bilsin sizi. Önemli olan Allah'ın sizi nasıl bildiği... Ne olursa olsun kimse için değişmemeli insan. Bizi "biz"olduğumuz için kabul edenlerle yolumuza devam etmeliyiz, değiştirmek isteyenlerle değil. Kimsenin istediği şekle bürünemeyiz. Seven bizi olduğumuz gibi kabul eder zaten. Bunu teklif dahi etmez. Hayatımızın merkezinde sadece biz olmalıyız. Sadece biz. Kimse için hayallerimizden vazgeçmemeliyiz. Olmuyorsa zorlamamak gerek hiçbir şeyi. Bilemeyiz belki böylesi daha hayırlıdır bizim için. İnceldiği yerden koparmak lazım yeri geldiğinde. Soğukkanlı olmak lazım bazen. Değmeyecek insanlar için yormamalıyız kendimizi. Anlamayana anlatmaya çalışmaktan yorgunuz birçoğumuz. Anlamak isteyen sessizliğimizden de anlar aslında ama işte anlamak isteyen... Bazı insanları olduğu gibi kabul etmek gerek. Değiştiremeye çalışırsak yalnızca yorulduğumuzla kalırız. Herkesi kendi doğrularıyla kabullenmeliyiz. Bizim gibi düşünmedikleri için onları yargılayamayız. Onlar öyle biz böyleyiz. Görüşlerine katılmayabiliriz ama saygı duymak zorundayız. Aynı şekilde kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız. Medeni insan olmak bunu gerektirir. Bazen etrafımızdaki insanlardan yorulup kendi kabuğumuza çekileceğiz. Mesele kabuğa çekilmek değil, dinlendikten sonra tekrar o kabuktan çıkıp çıkmadığımız.Biz o kabuktan çıkanlardan olacağız. Ne yaşarsak yaşayalım küllerimizden yeniden doğacağız.... Evet bu yazımı okuyan kardeşim sen... Kaybetmek varsa eğer kaderinde kaybedeceksin. Kaybedebilirsin ama vazgeçip umutsuzluğa kapılmayacaksın. Unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin... Gelelim kitaba biraz da kitabın içeriğinden bahsedeyim. Başlarda alt çiziyordum sonra baktım olmuyor kitabın tamamını çizeceğim gibi bıraktım alt çizmeyi:) O kadar beğendim yani kitabı öyle söyleyeyim.Okuduğum bazı yorumlarda yazarın kitaplarının oldukça basit yazıldığını, popüler kültürün dayatığı olarak görüldüğünü fark ettim. Yine önyargı yani. Biz hiç vazgeçmeyeceğiz dimi? Ben bu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum. Yazar yaşadıklarını, kendi tecrübelerini anlatmış. Kuran'dan ayetlerle ve güzel sözlerle süslemiş eserini. Dili oldukça hafif. Bazı sayfalarda kendimi buldum tekrar tekrar okudum. Kitap hiç bitmesin istedim ama bitti. Başlayan her şey bitmeye mahkumdur ne de olsa. Kitabı bitirip kapağını kapattığımda yüzümde oluşan tebessüm kitap hakkındaki tüm düşünecelerimi anlatmaya yetti diyebilirim. Diyeceğim o ki önyargılı olmayın. Kulaktan duyma bilgilerle hareket etmeyin. Okuyun, siz karar verin eserin nasıl olduğuna. Başkalarının görüşleriyle hareket etmeyin. Sevgiyle, kitapla kalın...
Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar
Hayat Kaybettiğin Yerden BaşlarMiraç Çağrı Aktaş · Indigo Yayınları · 20215,7bin okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.